Takva

LOKMAN (LUKMAN)

 

Bir nebî veya velî olduğu ihtilâflı; ancak çoğunluğun tercihine göre hakim bir şahsiyet.

Kur´ân-ı Kerîm´de Lokman adı iki yerde geçer (Lokman, 31/12,13). Kelime, aynı zamanda Mekkî bir surenin adıdır. Bu sûrenin nüzul sebebi Kureyşlilerin Lokman´ı Hz. Peygamber (s.a.s)´e sormalarıdır.

Lokman´ın adı geçen iki ayetin meâli şöyledir: "Andolsun Biz Lokman´a Allah´a şükretmesi için hikmet verdik. Şükreden kimse ancak kendisi için şükretmiş olur. Nankörlük eden ise, bilsin ki Allah her şeyden müstağnîdir, övülmeye lâyık olandır. Lokman, oğluna öğüt vererek. "Yavrum, Allah´a... Devamı


Medîne devri

Medîne devri Muhammed aleyhisselâmın ve Eshâb-ı kirâmın Medîneye hicretiyle Müslümanlar için yeni bir devir başlamış oldu. Resûlullah efendimizin Mekkeden Medîneye hicret etmekte olduğu işitilince, hâdise Medînede büyük bir sevinçle karşılandı. Müslümanlar onu karşılamak için yollara düştüler. Sevgili Peygamberimiz Kubâya gelince orada ilk mescidi yaptırdı. Kubâda 10 gün kaldıktan sonra Medîneye hareket ettiler. Cumâ günü Rânuna Vâdisinden geçerken öğle olmuştu. Peygamberimiz cumâ namazının farz olduğunu bildirdi ve orada ilk cumâ namazını kıldırdı. Medîneye varınca görülmemiş bir sevgi ve ... Devamı


Vefâtı

Vefâtı Peygamberimiz Vedâ Haccında Minada bulunduğu sırada; Allahın yardımı ve zafer günü gelip insanların Allahın dînine akın akın girdiklerini görünce, Rabbini överek, tesbîh et! Ondan af dile! Çünkü O, tövbeleri dâimâ kabul eder. meâlindeki en son nâzil olan Nasr sûresi indiğinde Peygamber efendimiz kızı hazret-i Fâtımâyı çağırıp; Bana kendi vefâtım haber verildi. buyurdu. Bunun üzerine ağlamaya başlayan Fâtımâya; Ağlama, zîrâ benim ehlimden bana ilk kavuşan sen olacaksın. buyurdu.

Cebrâil aleyhisselâm Peygamber efendimize her sene o zamâna kadar nâzil olan âyetleri okumak üzere s... Devamı


Aliyyül Mürteda

Aliyyül Mürteda

Allahın arslanı ve Resûlullahın dâmâdı.

Halifeliği devrinde zuhur eden fesatçılarla mücadele ettiğinden, sükun ve huzur bulamamıştır. Hükumet idaresinde Hazret-i Ömerin yolunu tutmuştur. Her işin emniyet ve istikamet dairesinde yapılmasına çalışır, halka şefkat gösterirdi. Her tarafta askeri birer merkez vücude getirmişti.

Hakkında bir kaç ayet-i kerime nazil olup, pek çok hadis-i şerifle medhedildi. Ehl-i sünnetin gözbebeği, evliyanın reisi, kerametler hazinesidir. Adalet, ilim, cömertlik, merhamet ve diğer yüksek faziletleri kendisinde toplamıştır. Pe... Devamı


Ebû Ubeyde Bin Cerrâh

Ebû Ubeyde Bin Cerrâh

Cennetle müjdelenen ümmetin emîni.

Araplar arasındaki nâdir okuma-yazma bilenlerden olan Ebû Ubeyde bin Cerrâh ve arkadaşları Osman bin Mazûn, Ubeyde bin Hâris, Abdurrahman bin Avf, Ebû Seleme, Hazret-i Ebû Bekirin vâsıtasıyla, Resûlullahın huzûrunda Müslüman oldular.

Hazret-i Ebû Ubeyde, Hazret-i Ebû Bekirin vâsıtasıyla îmâna gelenlerin onuncusudur. Îmâna geldiğinde 31 yaşındaydı. O günden, vefâtına kadar malıyla, mevkisiyle ve canıyla İslâmiyeti yaymak için çalıştı.

İki defa hicret etti Mekkede kâfirlerin eziyet ve işkencelerinin artması ... Devamı


Abdullah Bin Ömer

Abdullah Bin Ömer

En çok hadîs bilen sahâbîlerden.

Abdullah bin Ömer hazretleri, Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden olup, dört büyük halîfeden Hazret-i Ömerin oğludur. İlk îmâna gelenlerdendir. Babası îmân ile şereflenince, o da küçük yaşta Müslüman oldu.

Küçük yaştan beri Peygamber efendimizle beraber bulundu. Bunun için Eshâb-ı kirâm içinde en çok hadîs-i şerîf nakledenlerden oldu.

Ayrıca, yaratılış olarak üstün hâllere sahip olduğundan ve Resûlullahın hizmeti ile şereflenip, uzun zaman sohbetlerinde bulunduğundan, bütün ilimlerde mâhir oldu.

Çok cömert idi ... Devamı


Ammâr Bin Yâser

Ammâr Bin Yâser

Şehîd oğlu şehîd.

Ammâr bin Yâser, ilk Müslümanların otuzuncusudur. Süheyb-i Rûmî ile birlikte, Dâr-ül Erkam´da aynı vakitte Müslüman olmuşlardı. O zaman Peygamber efendimiz Dâr-ül Erkam´da bulunuyordu. Ammâr bunu şöyle anlatıyor:

Bir gün Hazret-i Erkam´ın evinin önünde Hazret-i Süheyb bin Sinan´a rastladım. Ona dedim ki: - Burada ne yapıyorsun? - Sen ne yapıyorsun? - Ben içeri gireceğim ve Hazret-i Muhammed´in sözlerini dinleyip bildirdiği dîne gireceğim. Müslüman olacağım. - Ben de aynı maksatla buraya geldim.

İçeri beraber girdik Böylece ikimi... Devamı


Muaz bin cebel

Muaz bin cebel

Helâl ve harâmı iyi bilen sahâbî.

Peygamber efendimiz Müslüman beldelerine vâli ve zekât tahsil memurları gönderdiği sıralarda, bir gün sabah namazından sonra Eshâb-ı kirâma dönerek buyurdu ki: - İçinizden hanginiz Yemen´e gider?

Hazret-i Ebû Bekir cevap verdi: - Ben giderim yâ Resûlallah!

Peygamberimiz bir müddet sonra tekrar sordu: - Hanginiz Yemen´e gider?

Bu sefer Hazret-i Ömer cevap verdi: - Ben giderim Yâ Resûlallah!

Peygamberimiz biraz sonra yeniden sordu: - İçinizden Yemen´e kim gider?

Mu´âz bin Cebel ayağa kalkıp dedi... Devamı


Zeyneb Binti Cahş

Zeyneb Binti Cahş Peygamberimizin hanımlarından.Hazret-i Zeyneb validemiz, Peygamberimizin halasının kızı olup, ilk iman edenlerdendi. Mekke´den Medine´ye hicret etti. Önceleri, Resulullahın azatlı kölesi olan Zeyd bin Hârise ile evli idi. Zeyd bin Hârise, Hazret-i Zeyneb´in hakkını gözetemediğinden ayrıldılar. Beni ona sen ver! Resul aleyhisselam, halasının kızının durumuna üzülüp, onun şerefini iâde etmek ve onu üzüntüden kurtarmak için, Hazret-i Zeyneb´i nikâh etmek istedi. Hazret-i Zeyneb bunu işitince, sevincinden iki rekat namaz kılıp, şöyle duâ etti: - Ya Rabbî! Senin Resulün beni ... Devamı

Takva nedir, müttaki kime denir?

Takva nedir, müttaki kime denir?

Takva , korkma, sakınma, Allah korkusuyla günahlardan korunmak demektir. Muttaki, takva üzere yaşayan mümin demek olur. Takvada ilk akla gelen, haramları terktir. Bunu, mekruhlardan sakınma takip eder. Mekruh, çirkin bulunan, hoş karşılanmayan fiil, söz ve hâllere denir. Bunların terk edilmeleri de takvadandır. Daha sonra şüpheliler karşımıza çıkar. Bunların da mekruhlar gibi haramla bir başka komşulukları vardır. Hakkında kesin bir hüküm olmayan işlerde, takvaya uygun olanı, haram olma ihtimalini gözeterek o fiilleri terk etmektir. Sonra mübah ve hel... Devamı


Seferde iken oruç tutmak

Sual: Seferde olana da Ramazan orucu farz mı? CEVAPEvet. Ama kazaya bırakması caizdir.Sual: Seferde oruç tutmak gerekmediği halde, Ramazan orucunu tutan nafile sevabı mı alır?CEVAPSeferi olan, Ramazan orucunu tutarsa, farz sevabı alır.Özürsüz oruç yememeliSual: Devamlı şehirlerarasında şoförlük yapanın, oruç tutmaması günah olur mu?CEVAPİşi aksatacak zorluk yoksa Ramazan-ı şerifte oruç tutmak çok sevabdır. Özürsüz oruç tutmamak büyük günahtır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Ramazanda mazeretsiz bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşam... Devamı

Nafile oruç ve fazileti

Sual: Nafile orucun da sevabı olur mu?CEVAPOruç kazası olmayanın nafile oruç tutması çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Bir gün nafile oruç tutana kimseye, yeryüzü dolusu altın verilse, o orucun sevabını karşılamaz.) [İbni Neccar](Gizleyerek, bir gün nafile oruç tutana, Allahü teâlâ, Cennetini ihsan eder.) [Hatib]Sual: Ramazandan sonra her ay oruç tutmak isteyen hangi günler tutmalıdır?CEVAPHer ay 3 gün oruç tutmak çok iyidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Her [kameri] ayda, üç gün oruç tutmak, bütün yılı oruçlu geçirmek gibi sevaptır.) [Buhari](İbrahim aleyhisselam, her ayd... Devamı

Regaib gecesi

Sual: Regaib gecesi ne zamandır? Bu geceye mahsus namaz var mı?CEVAPReceb-i şerifin ilk Cuma gecesine Regaib gecesi denir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü teâlâ, bu gecede, mümin kullarına, ragibetler, yani ihsanlar, ikramlar yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua red olmaz ve namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir.Bu gece, Peygamber efendimizin babasının evlendiği gece değildir. Böyle söylemek yanlıştır. Resulullahın dokuz aydan önce dünyayı teşrif etmiş olduğunu bildirmek olur ki, ... Devamı

Üç ayların faziletleri

Receb ayıDört kıymetli aydan biridir. Bir âyet-i kerime meali:(Allahın, gökleri ve yeri yarattığı günden beri, ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü, haram [hürmetli] olan aylardır) [Tevbe 36]Resulullah efendimiz, Receb ayına çok değer verir ve "Ya Rabbi, Receb ve Şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazana eriştir" diye dua ederdi.Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Haram aylar, Receb, Zilkade, Zilhicce ve Muharremdir.) [İbni Cerir](Haram aylarda Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri oruç tutana iki yıllık ibadet sevabı yazılır.) [Taberani](Haram aylarda bir gün oruç tutup bir gün yemek ço... Devamı

Hac ve Umre Malzemeleri © 2009
Hac - Umre ve İslamiyet Hakkında Genel Bilgiler Sİtemizde