Günah

Peygamber,Peygamberlik

Haber getiren kişi. Allahu Teâlâ´nın kullarına emir ve yasaklarını bildirmek ve onlara hakkı, doğruyu ve yanlışı açıklamak üzere seçip görevlendirdiği ilahî elçi. Kur´an-ı Kerim´ de; "nebi" veya "enbiya", bazan da "resul" veya "rusul" diye geçer.

"Nebi", arapça bir kelime olup, "nebe´ " kökünden türetilmiştir. Muhbir, yani "haber verici" anlamına gelir. Ancak nebe´, herhangi bir haber değil; bize bildirilen fevkâlade değerde, çok önemli bir haber, bir tebliğ demektir. Nebe´, yalnız, doğruluğunda hiç şüphe olmayan bir haber için kullanılabilir (Rağıb el-Isfahanî el-Müfredât, Nebi madd... Devamı


Hz. ÂDEM (a.s.)

 

İlk insan, ilk peygamber, insanlığın babası. Allah´u Teâlâ Hz. Âdem´i topraktan (turâbtan) yarattı. (Hûd, 11/61; Tâha, 20/55; Nuh, 71/18) Yüce Allah yeryüzünde bir halife yaratacağını meleklerine bildirdiği zaman; ilim, irade ve kudret sıfatlarıyla donatacağı bu varlığın yeryüzüne uyum sağlaması için maddesinin de yeryüzü elementlerinden olmasını dilemiştir:

"Sizi (aslınız Âdem´i) topraktan yaratmış olması onun ayetlerindendir. Sonra siz (her tarafa) yayılır bir beşer oldunuz." (er-Rum, 30/20)

Allah´u Teâlâ Hz. Âdem´i yaratırken maddesi olan toprağı çeşitli hâl ve saf... Devamı


Hz. YA\´KUB (a.s)

 

Kur´ân´da adı geçen peygamberlerden biri.

Ya´kûb (a.s)´ın soyu, İshâk (a.s) vasıtasiyle İbrahim (a.s)´a dayanmaktadır. O, İshak (a.s)´ın ve İshak (a.s) da İbrahim (a.s)´ın oğludur. Annesinin adı Refaka´dır. Kardeşi Ays ile beraber, ikiz olarak doğmuştur. Kardeşinin ardından doğduğu için ona Ya´kûb denmiştir.

Ya´kûb (a.s)´ın diğer bir adı da İsrail´dir. Kardeşi Ays´tan kaçarak dayısının yanına giderken gündüzleri saklanmış ve geceleri yürümüştür. Bundan dolayı kendisine İsrâil denmiştir. Kelime olarak İsrâil geceleyin (Allah´a) yürüyen demektir (et-Taberî, Tarih, Mısır... Devamı


LOKMAN (LUKMAN)

 

Bir nebî veya velî olduğu ihtilâflı; ancak çoğunluğun tercihine göre hakim bir şahsiyet.

Kur´ân-ı Kerîm´de Lokman adı iki yerde geçer (Lokman, 31/12,13). Kelime, aynı zamanda Mekkî bir surenin adıdır. Bu sûrenin nüzul sebebi Kureyşlilerin Lokman´ı Hz. Peygamber (s.a.s)´e sormalarıdır.

Lokman´ın adı geçen iki ayetin meâli şöyledir: "Andolsun Biz Lokman´a Allah´a şükretmesi için hikmet verdik. Şükreden kimse ancak kendisi için şükretmiş olur. Nankörlük eden ise, bilsin ki Allah her şeyden müstağnîdir, övülmeye lâyık olandır. Lokman, oğluna öğüt vererek. "Yavrum, Allah´a... Devamı


Mest üzerine mesh

Mest üzerine mesh Sual: Bir arkadaş "Kuranda abdest alırken ayakların meshedilmesi emrediliyor. Namaz vakitleri de üç olarak bildiriliyor. Şimdiki tatbikat yanlıştır diyor. Böyle bir şey var mı?CEVAPNamaz üç vakittir, ayaklar mesh edilir diye bir âyet yoktur. Abdest âyetinin meali şöyledir:(Ey inananlar, namaza kalktığınızda yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip topuk kemiklerine kadar ayaklarınızı yıkayın.) [Maide 6]Peygamber efendimiz senelerce abdest aldı, bir defa çıplak ayaklarına mesh ettiği vaki değildir. Mestlerine mesh ettiği ise vakidir. Bu konuda bir ç... Devamı

Namazın insana kazandırdıkları nelerdir?

Namaz, Müminin Hayatını Disipline Eder

 

Günde beş defa kılınan namaz, müminin hayatını disipline etmede büyük rol oynar. Sürekli belli vakitlerde ifa edilmesi, onu ruhen ve bedenen, maddeten ve manen disipline alıştırır. Cemaatle kılınan namazlarda özellikle imama iktida; müminleri askeri bir disipline kavuşturur. İmam "Allahu Ekber" dediğinde artık, konuşan ve Rabb´e yüksek sesle iltica eden o olur. Müminlere aynı zamanda vekalet etmiş olur. İmamın tekbirleri bir direktif halinde tüm cemaati oturtur-kaldırır. Bu açıdan cemaatte manevî, ruhî, yüksek ve yüce bir disiplin vardı... Devamı


Fatiha suresi

Fatiha suresi:      Elhamdü lillâhi rabbilâlemîn. Errahmânirrahîm. Mâliki yevmiddîn. İyyâke nabüdü ve iyyâke nesteîn. İhdinas-sırâtal müstekîm. Sırâtallezîne enamte aleyhim gayrilmagdûbi aleyhim ve leddâllîn.

MÂNÂSI

Hamd (övmek, övülmek); O, âlemlerin Rabbi, O Rahmân, Rahîm, O, âhiret gününün mâliki Allâh´ın (hakkı) dır. O´na mahsustur. İlâhi! Yalnız Sana ibâdet ve kulluk ederiz, sade Sen´den yardım dileriz. Bizi doğru yola hidâyet eyle. Kendilerine bol bol nîmet verdiğin bahtiyarların yoluna, ki onlar ne azıp sapmış, ne de gazabına uğramışlardır. (Duâmızı kabul eyle Allâh´ı... Devamı


Nasr Suresi

Nasr Suresi:      İzâ câe nasrullahi velfeth. Ve raeytennâse yedhulûne fî dînillâhi efvâcâ. Fesebbih bihamdi rabbike vestagfirh, İnnehü kâne tevvâbâ.

 MÂNÂSI Allâh´ın (vaad eylediği) yardımı geldiği ve zafer kazanıldığı (Mekke´nin fethi ile İslâm´a fütûhat kapılarının açıldığı); ve insanların fevç fevç, küme küme Allâh´ın dînine girdiklerini gördüğün zaman artık Rabbını överek şanını yücelt ve Allâh´tan mağfiret iste. Çünkü O, tövbe ile kendisine dönenleri kabul eder.

Tefsir - Müslümanlar ilk devirlerinde hem az, hem fakir idiler. Düşmanların sayıları, kuvvet ve kudretleri ise... Devamı


Aliyyül Mürteda

Aliyyül Mürteda

Allahın arslanı ve Resûlullahın dâmâdı.

Halifeliği devrinde zuhur eden fesatçılarla mücadele ettiğinden, sükun ve huzur bulamamıştır. Hükumet idaresinde Hazret-i Ömerin yolunu tutmuştur. Her işin emniyet ve istikamet dairesinde yapılmasına çalışır, halka şefkat gösterirdi. Her tarafta askeri birer merkez vücude getirmişti.

Hakkında bir kaç ayet-i kerime nazil olup, pek çok hadis-i şerifle medhedildi. Ehl-i sünnetin gözbebeği, evliyanın reisi, kerametler hazinesidir. Adalet, ilim, cömertlik, merhamet ve diğer yüksek faziletleri kendisinde toplamıştır. Pe... Devamı


Sa d Bin Ebî Vakkâs

Sad Bin Ebî Vakkâs

Resûlullahın okçusu.

Sad bin Ebî Vakkâs hazretleri, Hazret-i Ebû Bekir vâsıtasıyla Müslüman olmuş, Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden bir zâttır. İlk Müslümanların yedincisidir. Müslüman olması şöyle oldu:

Onyedi yaşında idi. Bir gece değişik bir rüyâ gördü. Rüyâsında kendisini zifirî bir karanlıkta gördü. Çâresiz bir hâldeyken, birden ortalık aydınlanmaya başladı. Sonra nûr saçan bir ay doğdu.

Seni de aramıza alalım Ayın doğduğu tarafa doğru ilerlemeye başladı. Bir müddet ilerledikten sonra, birkaç kişi gördü. Dikkatlice baktığında, önlerinde Hazr... Devamı


Abdullah Bin Abbâs

Abdullah Bin Abbâs

Tefsîr âlimlerinin şâhı.

Resûlullah efendimiz Mekkede iken, Abdullah ibni Abbâsın annesine buyurmuştu ki: - Senin bir oğlun olacak. Doğduğu zaman bana getir!

Çocuğu getirdiklerinde, kulağına ezân ve ikâmet okuyup, ismini Abdullah koydular. Allahım! Onu dinde fakîh kıl ve kitabını ona öğret diyerek duâ ettiler. Sonra annesinin kucağına verip buyurdular ki: - Halîfelerin babasını al, götür!

Abbâs bunu işitip, bu durumu Peygamber efendimize gelip sorunca, Evet, böyle söyledim. Bu çocuk halîfelerin babasıdır buyurdu.

Hepsi onun soyundan old... Devamı


Abdullah Bin Zübeyr

Abdullah Bin Zübeyr

Medîne´de muhâcirlerden ilk doğan sahâbî.

Abdullah bin Zübeyr, Medînede muhâcirlerden ilk dünyaya gelen çocuktur. Hicretten yirmi ay sonra 622 de Medîne yakınındaki Kubâda dünyaya gelince, Muhâcirler çok sevinip rahatladılar. Çünkü Yahûdîler, Biz muhâcirlere sihir yaptık, çocukları olmayacak diyorlardı.

Bu mübârek zâtın doğumu, Yahûdîlerin yalanlarının ortaya çıkmasına sebep oldu. Resûlullah efendimiz ona duâ edip, ismini Abdullah, künyesini de Ebû Bekir koydu. Diğer künyesi Ebû Hubeyb idi.

İsmini Resûlulla koydu Hişâm bin Urve şöyle anlatmış... Devamı


Ebû Lübâbe

 Ebû Lübâbe

Tevbesi ile meşhûr sahâbî.

İslâmın nûrunu söndürmek isteyen Mekkeli müşriklere karşı hazırlanan mücâhid ordusunda az sayıda deve vardı. Bu sebeple bir deveye üç sahâbî nöbetleşe biniyordu.

Resûlullah efendimiz de Ebû Lübâbe ve Hazret-i Ali ile bir deveye sırayla bineceklerdi. Deveye ilk olarak Resûlullah efendimiz binmiş idi. Her ikisi de Resûlullahın deveden inmemesini ve haklarını seve seve vermeyi arzû ediyorlardı. Kendilerinin binip, Resûlullahın yürümesini içlerine sindiremiyorlardı.

Biz yaya yürüyelim Nitekim yaya yürüme sırası Resûlullah efend... Devamı


İman Nedir?

İman nedir Sual: İman nedir?CEVAPİman, bildirilen altı esasa inanmak ve Allahü teâlâ tarafından bildirilen, Muhammed aleyhisselamın Allahü teâlâ tarafından getirdiği emir ve yasakların hepsine inanmak ve inandığını dil ile söylemek demektir. Amentü şöyledir:Âmentü billahi ve melaiketihi ve kütübihi ve rüsülihi vel yevmil ahiri ve bilkaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ vel ba´sü ba´del mevti hakkun. Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resülühü.[Yani, Allaha, meleklerine, gönderdiği kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayrın ve şerrin Allah... Devamı

Ebû Zer-i Gıfârî

Ebû Zer-i Gıfârî

Gıfârî kabilesinin reisi.

Ebû Zer-i Gıfârî, Mekkenin ticâret yolu üzerinde yaşamakta olan Benî Gıfâr kabîlesindendir. Bunlar Arabistanda bulunan diğer kabîleler gibi câhiliye devrinin her çeşit kötülüğünü işliyor ve putlara tapıyordu. Ticâret kervanlarını çevirip, yağmacılık yapmalarıyla tanınmışlardı.

Ebû Zer-i Gıfârî de çevresinin tesîriyle bir müddet kervan soygunlarına katılmıştı. Kavmi arasında atılganlığı ve cesâreti ile şöhret bulmuş, gücü, kuvveti ve yiğitliği ile o çevrede pek meşhur olmuştu.

Putlardan nefret ediyordu Fakat o, bütün bun... Devamı


Ebüdderdâ

Ebüdderdâ

Kâdılık yapan sahâbîlerden.

Ebüdderdâ hazretleri, Bedir seferi sırasında Müslüman oldu. Önceleri puta tapardı. Bir gün Ebüdderdânın ana bir kardeşi Abdullah bin Revâha ile Muhammed bin Mesleme, Ebüdderdânın bulunmadığı bir sırada evine girerek putunu kırdılar.

Niye mâni olamadın? Ebüdderdâ, eve dönünce, hem putun kırıklarını topluyor, hem de diyordu ki: - Yazıklar olsun sana! Ne diye seni kıranlara mâni olmadın? Onları ne diye üzerinden defedemedin?

Zevcesi Ümmüdderdâ dedi ki: - Eğer o, bir kimseye fayda verebilse veya gelecek bir zararı önleyebilse id... Devamı


Huzeyfe Bin Yemân

Huzeyfe Bin Yemân

Sevgili Peygamberimizin sırdaşı.

Huzeyfe bin Yemân hazretleri şöyle anlatıyor: "Hendek savaşının en şiddetli safhaya ulaştığı bir sırada, bir gece yarısı Eshâb-ı kirâmdan bir grup olarak Resûlullahın yanında idik. Öyle bir gecede bulunuyorduk ki, ondan daha karanlık bir gece görmemiştik. Bu şiddetli karanlıkla birlikte gök gürültüsünü andıran korkunç bir rüzgâr da esmeye başlamıştı.

Ok ve taş atma Bu sırada müşrik ordusu, telâşa kapılıp, kendi aralarında anlaşmazlığa düşmüşlerdi. Peygamber efendimiz bize onların bu hâlini haber verdi. Resûluluh efendi... Devamı


Ka b Bin Mâlik

Kâ´b Bin Mâlik

Peygamber efendimizin şâirlerinden.

Kâ´b bin Mâlik, babasının tek oğlu olup hâli vakti yerinde idi. Arabistan´ın ileri gelen şâirlerinden biri idi. İslâmiyetin Medîne´de hızla yayılmasından sonra yapılan ikinci Akabe bî´atına katılmış ve orada Müslüman olmuştu. Bunu kendisi şöyle anlatır:

Bunları tanıyor musun? Kavmimizden müşrik olan ba´zı kimselerle beraber, Kâ´be´yi ziyâret için Medîne´den yola çıktık. Büyüğümüz ve yöneticimiz olan Berâ bin Ma´rûr da yanımızda idi. Mekke´ye gelince Berâ, bana dedi ki: - Bizi Resûlullah aleyhisselâma götür.

Birl... Devamı


Katade bin Numan

Katade bin Numan

Eshab-ı kiramın okçularından.

Eshab-ı kiramdan Cabir bin Abdullah şöyle bildiriyor: Uhud Harbi sırasında, Katade bin Numan, Peygamberimize bir yay hediye etmişti. Peygamberimiz de yayın baş kısmı eskiyinceye kadar bu yay ile müşriklere ok atmış´idi. Sonra yayı tekrar Katadeye iade etmişti.

Katade de bu yay parçalanıncaya kadar düşmanlara ok attı. Yay parçalandıktan sonra da, sapı ile Peygamberimizin önünde durarak, Ona hücum eden müşriklere karşı vücudunu siper etti. Nihayet gözüne bir ok isabet ederek gözü çıktı.

Hiçbir eksiği olmaz Gözbebeğini... Devamı


Muaz bin cebel

Muaz bin cebel

Helâl ve harâmı iyi bilen sahâbî.

Peygamber efendimiz Müslüman beldelerine vâli ve zekât tahsil memurları gönderdiği sıralarda, bir gün sabah namazından sonra Eshâb-ı kirâma dönerek buyurdu ki: - İçinizden hanginiz Yemen´e gider?

Hazret-i Ebû Bekir cevap verdi: - Ben giderim yâ Resûlallah!

Peygamberimiz bir müddet sonra tekrar sordu: - Hanginiz Yemen´e gider?

Bu sefer Hazret-i Ömer cevap verdi: - Ben giderim Yâ Resûlallah!

Peygamberimiz biraz sonra yeniden sordu: - İçinizden Yemen´e kim gider?

Mu´âz bin Cebel ayağa kalkıp dedi... Devamı


Sâlim Mevlâ Ebû Huzeyfe

Sâlim Mevlâ Ebû Huzeyfe Kur´ân-ı kerîmi en iyi okuyanlardan.Hazret-i Ebû Bekir zamanında Müseylemet´ül Kezzâb´a karşı yapılan Yemâme gazâsında Muhâcirlerin sancaktarı Hazret-i Sâlim Mevlâ Ebû Huzeyfe idi. Sâlim´in sancağı taşıması dolayısıyla tehlikeye hedef olacağını gören Eshâb dediler ki: - Senin başına bir zarar gelmesinden korkarız. Fakat o buyurdu ki: - Eğer ben sancağı taşımayacak olursam Kur´ân-ı kerîm ehlinin en bedbahtı olurum. Meydan Allah nidâsıyla inledi Harp sırasında Beni Hanîfe kabîlesi, sancağı düşürebilmek için sancağın bulunduğu yere ve sancaktar Sâlim´e çok şiddetli bi... Devamı

Sevbân

Sevbân Resûlullahın hizmetçisi.Hazret-i Sevbân aslen Yemenliydi. Esîr olarak satılıyordu. Peygamberimiz esâret parasını vererek onu satın aldı, sonra da serbest bırakarak hürriyetine kavuşturdu. Fakat Hazret-i Sevbân, engin şefkat deryâsı olan Resûl-i ekreme bir anda ısınmıştı. Ondan ayrılmak istemedi. Bunu farkeden Peygamberimiz, kendisine şu teklîfte bulundu: - İstersen ailenin yanına dön, onlarla yaşa; istersen bizimle, Ehl-i beytimizin arasında bulun. Makâmını yükseltir Bu, Hazret-i Sevbânın dört gözle beklediği bir teklîfti. Hiç düşünmeden, Kâinâtın efendisiyle beraber kalmayı kabûl ... Devamı

Übeyy Bin Kâ´b

Übeyy Bin Kâ´b

Kırâati ile meşhûr sahâbî.Sevgili Peygamberimiz sordular: - Yâ Übeyy! Allahın kitâbında en büyük âyet hangisidir? Hazret-i Übeyy bin Kâ´b cevap verdi: - Allah ve Resûlü, daha iyi bilirler. Efendimiz aynı suâli üç kere tekrarladılar. Üçüncü kere sorduklarında Hazret-i Übeyy dedi ki: - Yâ Resûlallah, Kitâbullahın en büyük âyeti, Âyet-el Kürsî´dir. Bu cevap üzerine Peygamber efendimiz mübârek ellerini onun göğsüne koyarak buyurdular ki: - İlim sana mübârek olsun! Şu dört Müslümandan öğrensinler Birgün de Peygamber efendimiz;- Kur´ân-ı kerîm öğrenmek isteyenler, şu dört Müslü... Devamı

Üsâme Bin Zeyd

Üsâme Bin Zeyd Resûlullahın çok sevdiği sahâbîlerden.Peygamber efendimizin Hazret-i Mâriyeden doğan, oğlu Hazret-i İbrâhim, 629 senesinde birbuçuk yaşında iken süt annesi Ümmü Bürdenin evinde bulunuyordu. Peygamber efendimiz, oğlunun hastalandığını işitince, Hazret-i İbrâhimin yanına gittiler.Sen de mi ağlıyorsun yâ Resûlallah? Onu kucağına aldıklarında, can vermek üzereydi. Peygamberimizin mübârek gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Sen de mi ağlıyorsun, yâ Resûlallah? diyen Hazret-i Abdurrahman bin Avfa buyurdu ki: - Ey ibni Avf, benim bu ağlamam bir acımadan ibârettir. Ben, ölen kimsede... Devamı

Vahşî

Vahşî Yalancı peygamber Müseylemeyi öldüren sahabî.Vahşî, Hazret-i Hamzanın Bedir savaşında öldürdüğü Tuaymenin kardeşinin oğlu olan Cübeyr bin Mutimin kölesi idi. Habeşli olduğu için, el ile ok ve mızrak atmakta usta idi. Uhud savaşında, Cübeyr buna demişti ki: - Hamzayı öldürürsen seni azat ederim! Daha o zamanlar müslüman olmakla şereflenmemiş olan Ebu Süfyanın hanımı Hind de, babasının ve amcasının intikamı için, Vahşîye mükâfat vâd etmişti. Niçin lanet etmiyorsunuz? Vahşî, Uhudda taş arkasına pusuya girip, yalnız Hazret-i Hamzayı gözetirdi. Hazret-i Hamza sekiz kâfiri öldürüp, saldır... Devamı

Orucun ve Ramazan ayının fazileti

Orucun ve Ramazan ayının fazileti

Sual: Ramazan ayının önemi nedir?CEVAPBu konuda imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etm... Devamı

Oruç ve aç durmak

Oruç ve aç durmak Sual: Bazıları aç ve susuz durmanın ne faydası olur ki diyorlar. Oruç tutmaktan maksat nedir?CEVAPOruç, yalnız aç ve susuz kalmak değildir. Bir hayvanı veya inanmayan bir kimseyi bir odaya hapsedip aç, susuz bırakmakla oruç tutturulmuş olmaz. Orucun, sabır, şükür, nefs terbiyesi gibi diğer ibadetlerle irtibatı vardır. Onun için hadis-i şerifte, (Her şeyin bir kapısı vardır. İbadetlerin kapısıysa oruçtur) buyuruldu. (İbni Mübarek)Sinir sistemimizin vücuttaki yeri çok mühimdir. Dil sinirleri felç olan konuşamaz. Bacaktaki sinirler felç olursa, insan yürüyemez. Sinirimizin bozul... Devamı

Günah işleyenin orucu

Günah işleyenin orucu

Sual: Bazıları, (Namaz kılmayan, içki içen, açık gezen veya başka günah işleyen bir kimse, boşuna oruç tutmamalı) diyorlar. Bu söz doğru mudur?CEVAPHayır, dine aykırıdır. Birkaç günah işleyenin, diğer günahları da yapması gerekmez. Hem oruç tutup hem de günah işleyen kimse, oruç tutmakla hâsıl olan büyük sevaba kavuşamaz; fakat ahirette, niçin oruç tutmadın diye hesaba çekilmez. Oruç borcunu ödemiş olur; hatta orucun bereketiyle diğer günahlardan da kaçma imkânı olur. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:(Bütün günahlara tevbe edip hepsinden kaçmak büyük ... Devamı

Oruç tutmamayı mubah kılan özürler

Oruç tutmamayı mubah kılan özürler

Sual: Oruç tutmamayı mubah kılan özürler nelerdir?CEVAPOruç tutmamayı mubah kılan özürler şunlardır:1- Hastalık: Hasta olan veya oruç tutunca hastalığı artan kimse, oruç tutmaz veya tutuyorsa bozabilir. Hastaya bakan da, hasta hükmündedir. Hastaya bakmak için sıkıntıya girerse, oruç tutmayabilir.2- Sefer: 104 km uzağa giden kimse, 15 günden az kaldığı yerde seferi olur. Yolculukta sıkıntı olur, iş aksar veya kazaya sebep olacak bir durum olursa, orucu kazaya bırakmak caiz olur. Hadis-i şerifte, (Seferde sıkıntı içinde oruç tutmak, iyilik sayılmaz) b... Devamı


Seferde iken oruç tutmak

Sual: Seferde olana da Ramazan orucu farz mı? CEVAPEvet. Ama kazaya bırakması caizdir.Sual: Seferde oruç tutmak gerekmediği halde, Ramazan orucunu tutan nafile sevabı mı alır?CEVAPSeferi olan, Ramazan orucunu tutarsa, farz sevabı alır.Özürsüz oruç yememeliSual: Devamlı şehirlerarasında şoförlük yapanın, oruç tutmaması günah olur mu?CEVAPİşi aksatacak zorluk yoksa Ramazan-ı şerifte oruç tutmak çok sevabdır. Özürsüz oruç tutmamak büyük günahtır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Ramazanda mazeretsiz bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşam... Devamı

Açıktan oruç yemek

Sual: (Allahın bildiği kuldan saklanmaz) diyerek açıktan oruç yiyenler oluyor. Günah değil midir?CEVAPGünahı, açık da, gizli de işlemek caiz olmaz. Fakat nefsine, şeytana uyarak günah işleyen, günahını gizlemelidir! Günahı gizlemek birkaç yönden faydalıdır: 1- Eğer günahlarımız açığa çıkmamışsa sevinmelidir! Cenab-ı Hak, (Günahı gizleyin) buyuruyor. Peygamber efendimiz de sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki:(İnsan günahını dünyada gizlerse, Allahü teâlâ da, kıyamette, bu günahı kullarından saklar.) [Müslim] 2- Allahü teâlâ açıktan, çekinmeden günah işleyenlere daha çok buğzeder. Fakat üzüle... Devamı

Kadınlar muayyen günlerinde iken

Sual: Muayyen günlerimizde neleri okuyup, neleri okuyamayız? Daha doğrusu bu günlerimizde yasak olan-olmayan şeyler nelerdir?CEVAPHayz ve nifaslıya yasak olanlar:1- Namaz kılamaz. Hadis-i şerifte de, (Hayzlı kadın namaz kılamaz) buyuruldu. (Buhari, Müslim, Ebu Davud)2- Oruç tutamaz. [Hazret-i Âişe validemizin naklettiği hadis-i şerifte, hayzlı iken tutulamayan oruçlar kaza edilir, kılınmayan namazlar affolur. (Buhari)]3- Kur´an okuyamaz. Hadis-i şerifte, (Hayzlı ve cünüp, Kur´an-ı kerim okuyamaz) buyuruldu. (Tirmizi) 4- Mushafa el süremez. Kur´an-ı kerimde mealen, (Kur´ana temiz olanlardan baş... Devamı

İftar vermenin fazileti

Sual: İftar vermenin sevabı nedir?CEVAPİftar vermek çok sevabdır. Yolda giderken bir oruçluya bir hurma veya bir zeytin verilse de iftar verme sevabına kavuşulur. Peygamber efendimiz, (Bir kimse, bu ayda bir oruçluya iftar verirse günahları affolur. O oruçlunun sevabı kadar ona sevab verilir) buyurunca, Eshab-ı kiramdan bazıları, bir oruçluyu iftar ettirecek kadar zengin olmadıklarını söylediler. Onlara cevaben buyurdu ki:(Bir hurmayla iftar verene de, yalnız suyla oruç açtırana da, biraz süt ikram edene de bu sevab verilir.) [Beyheki]Yine bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:(Ramazanda bir misafi... Devamı

Seher vakti ve sahur

Sual: Seher vaktinin önemi nedir ve nasıl hesaplanır?CEVAPSeher vakti gecenin son altıda biridir. Yani güneşin batışından imsak vaktine kadar olan zamanın son altıda biridir. Mesela akşam 17.30da, imsak da 5.30da oluyorsa, gecenin tamamı 12 saat demektir. Bunun altıda biri 2 saat eder. 5.30dan çıkarılınca 3.30 kalır. Saat 3.30dan saat 5.30a kadar seher vakti demektir. Yaz ve kış bu vakit azalıp çoğalır. Teheccüd namazını ve vitri, seher vaktinde kılmak iyidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Gecenin sonunda uyanamayacağından korkan, gecenin evvelinde vitri eda etsin! Sonra yatsın! Gece sonun... Devamı

Ramazanda ibadet ve iyiliğin sevabı

Sual: Ramazan ayında ibadet ve iyilik etmenin sevabı daha mı fazladır?CEVAPBu konuda imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmeler... Devamı

Haram işlemek orucu bozar mı?

Haram işlemek orucu bozar mı? Sual: Oruçluyken günah işlemek, gıybet etmek orucu bozar mı?CEVAPOrucu bozmaz; fakat özellikle oruçluyken günahtan daha çok sakınmalıdır. Hadis-i şerifte, (Gıybet etmek, söz taşımak, yalan yere yemin etmek, namahreme şehvetle bakmak orucu bozar) buyuruldu. (Deylemi)İmam-ı azam hazretleri, bu hadis-i şerifi açıklıyor ve (Bu günahlar orucun sevabını bozar, sıhhatini bozmaz, oruç mekruh olur) buyuruyor. Yani bu günahları işleyen, oruç borcundan kurtulursa da, oruca mahsus olan büyük sevaba kavuşamaz. Hadis-i şerifte, (Nice oruç tutan vardır ki, açlık ve susuzluk... Devamı

Hastaların oruç tutması

Sual: Midesi tamamen alınan kimse, oruç tutabilir mi?CEVAPDoktorlar, oruç tutmasının sakıncası olmadığını söylüyorlar.Oruç ve fidyeSual: Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya iyi olmasından ümit kesilen hasta, orucunu nasıl tutar? Tutamazsa kime ne kadar para verir?CEVAPÇok yaşlanıp, ölünceye kadar Ramazan orucunu veya kaza oruçlarını tutamayacak ihtiyar ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, oruç tutmaz. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:(Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya iyi olmasından ümit kesilen hasta fidye verir.) [Nesai]Yaşlı olup oruç tutamayan kimse, zenginse, her günün orucu için fidye ver... Devamı

Nafile oruç ve fazileti

Sual: Nafile orucun da sevabı olur mu?CEVAPOruç kazası olmayanın nafile oruç tutması çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Bir gün nafile oruç tutana kimseye, yeryüzü dolusu altın verilse, o orucun sevabını karşılamaz.) [İbni Neccar](Gizleyerek, bir gün nafile oruç tutana, Allahü teâlâ, Cennetini ihsan eder.) [Hatib]Sual: Ramazandan sonra her ay oruç tutmak isteyen hangi günler tutmalıdır?CEVAPHer ay 3 gün oruç tutmak çok iyidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Her [kameri] ayda, üç gün oruç tutmak, bütün yılı oruçlu geçirmek gibi sevaptır.) [Buhari](İbrahim aleyhisselam, her ayd... Devamı

Orucu bozan ve bozmayan durumlar

Sual: Ağzın içindeki çürük dişe konan ilaç, orucu bozmuyor da, dil altına konan hap, niçin orucu bozuyor? Vücuttaki sağlam deriye konan ilaç emilse bile orucu bozmuyor da, ağızdaki sağlam deriye konan ilaç emildiği için niye orucu bozuyor?CEVAPDilaltındaki deri, vücudun dışındaki deri değildir. Yumuşak, kaygan bir dokudur. Tıpta buna mukoza deniyor. Çok farklı özelliğe sahiptir. Birbiri ile asla mukayese edilmez. Dişin yapısı da mukozanın yapısından farklıdır. Bu hususta uzman doktorumuz diyor ki:Dilaltına ilaç konunca, sinir sisteminin uyarısı ile beyne çok acil haber gider. Beyin, dilaltında... Devamı

Oruçla ilgili çeşitli sual cevaplar

Sual: Derslerimi daha iyi anlamak için, bazı günler oruç tutmasam, bayramdan sonra kaza etsem sakıncası var mı?CEVAPOruç tutmak, derslere engel olmaz. Bilakis destek olur. Mide çok doyarsa insanın kafası o kadar çalışmaz. Aç olanın zekası keskin, anlayışı kuvvetli olur. Bu, daha işin tıbbi yönü. Allahü teâlânın rahmeti ihsanı ise ayrı. Onu akıl almaz. Ders için oruç tutmamak haram olur. Ramazan günü oruç tutmak büyük nimettir. Bu nimetten mahrum kalmamalı. Oruç tutmayı ganimet bilmelidir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:(Ramazanda bir gün oruç tutmayan, onun yerine bütün yıl oruç tutsa, o bir... Devamı

Mevlid gecesi

Sual: Mevlid ne demektir, mevlid okumaya bazıları bidat diyor, doğru mu?CEVAPMevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir. Peygamber efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların bayramıdır.Resulullah efendimiz dünyaya gelince, amcası Ebu Lehebin cariyesi Süveybe, (Kardeşin Abdullahın oğlu oldu) diyerek kendisine müjde getirince, sevinmişti. (Ona süt vermek şartı ile, seni azat ettim) demişti. Bunun için, Ebu Lehebin, her mevlid gecesinde, azabı biraz hafiflemektedir. Mevlid gecesi sevinen, o geceye kıymet veren müminlerin pek çok sevap ... Devamı

Berat gecesi

Sual: Berat gecesinin önemi nedir?CEVAPŞaban ayının 15. gecesidir. Tefsirlerde Kuran-ı kerimin, Levh-il-mahfuza bu gece indirildiği bildirilmektedir. Âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki: (Apaçık olan Kitaba andolsun ki, biz onu [Kuranı] mübarek bir gecede indirdik. Elbette biz insanları uyarmaktayız.) [Duhan 2,3] Her sene, Şaban ayının on beşinci Berat gecesinde, o senede olacak şeyler, ameller, ömürler, ölüm sebepleri, yükselmeler, alçalmalar, yani her şey Levh-i mahfuzda yazılır. Resulullah efendimiz, bu gece, çok ibadet, çok dua ederdi. Şaban ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman ... Devamı

Regaib gecesi

Sual: Regaib gecesi ne zamandır? Bu geceye mahsus namaz var mı?CEVAPReceb-i şerifin ilk Cuma gecesine Regaib gecesi denir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü teâlâ, bu gecede, mümin kullarına, ragibetler, yani ihsanlar, ikramlar yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua red olmaz ve namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir.Bu gece, Peygamber efendimizin babasının evlendiği gece değildir. Böyle söylemek yanlıştır. Resulullahın dokuz aydan önce dünyayı teşrif etmiş olduğunu bildirmek olur ki, ... Devamı

Hicri yılbaşı gecesi

Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselam, miladi 571de 20 Nisana rastlayan, Rebiul-evvel ayının on ikinci Pazartesi sabahı, Mekkede doğdu. 622de Mekkeden Medineye hicret etti. 20 Eylül Pazartesi günü, Medinenin Kuba köyüne geldi. Bu tarih Müslümanların Şemsi yılbaşı oldu. O yılın Muharrem ayının birinci günü de, Kameri yılbaşı oldu. Muharrem ayının birinci gecesi Müslümanların kameri yılbaşı gecesidir. Bu geceyi ihya etmeli ve saygı göstermeli. Saygı göstermek, günah işlememekle olur. Zilhiccenin son günü ve Muharremin birinci günü oruç tutan, o yılın tamamını oruç tutmuş gibi sevaba kavu... Devamı

Aşure günü ve gecesi

Muharrem ayının onuncu günü Aşure günüdür. Muharrem ayı, Kuran-ı kerimde, kıymet verilen dört aydan biridir. Muharremin birinci günü oruç tutmak, o senenin tamamını oruç tutmak gibi faziletlidir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:(Ramazandan sonra en faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur.) [Müslim]Bu ayın en kıymetli gecesi de Aşure gecesidir. Allahü teâlâ, birçok duaları Aşure günü kabul etmiştir. Hazret-i Âdemin tevbesinin kabul olması, Hazret-i Nuhun tufandan kurtulması, Hazret-i Yunusun balığın karnından çıkması, Hazret-i İbrahimin ateşte yanmaması, Hazret-i İdrisin canlı olarak g... Devamı

Arefe ve Terviye günü

Terviye, Arefe gününden bir önceki güne denir. Terviye günü oruç tutmak çok faziletlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Allahü teâlâ, Terviye günü oruç tutan ve günah söylemeyen müslümanı elbette Cennete koyar.) [Ramuz](Terviye günü oruç tutmak, bin köle azat etmeye, iki bin deve kurban kesmeye ve cihad için gönderilen bin ata bedeldir.) [Ebulberekat]Terviye gününden sonra Arefe günü gelir. Arefe gününün önemi Kıymetli geceye kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Fakat Arefe ve Kurban bayramının üç gecesi böyle değildir. Bu dört gece, bugünleri takip eden gecelerdir. Arefe, yalnız Zilhi... Devamı

Cuma günü

Sual: Cumanın özelliği nedir? Niye kıymetlidir?CEVAP1- Bir hadis-i şerif meali şöyledir:(Allah katında günlerin efendisi Cumadır. O kurban ve Ramazan bayramı günlerinden de faziletlidir. Cuma gününde şu beş özellik vardır: 1- Hazret-i Âdem o gün yaratıldı. 2- O gün yeryüzüne indirildi. 3- O gün vefat etti. 4- O günde öyle bir an vardır ki, günah veya akrabalarla ilişkiyi kesme konularında olmamak şartıyla kul Allahü teâlâdan bir şey isterse Allahü teâlâ mutlaka onu verir. 5- Kıyamet o gün kopacaktır. Allaha yakın hiç bir melek, hiçbir gök, hiçbir yer yoktur, hiçbir rüzgar, hiçbir dağ ve taş yo... Devamı

Üç ayların faziletleri

Receb ayıDört kıymetli aydan biridir. Bir âyet-i kerime meali:(Allahın, gökleri ve yeri yarattığı günden beri, ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü, haram [hürmetli] olan aylardır) [Tevbe 36]Resulullah efendimiz, Receb ayına çok değer verir ve "Ya Rabbi, Receb ve Şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazana eriştir" diye dua ederdi.Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Haram aylar, Receb, Zilkade, Zilhicce ve Muharremdir.) [İbni Cerir](Haram aylarda Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri oruç tutana iki yıllık ibadet sevabı yazılır.) [Taberani](Haram aylarda bir gün oruç tutup bir gün yemek ço... Devamı

Mallarınızı zekat ile koruyun

Sual: Zekâtın önemi nedir?CEVAPKuran-ı kerimde, çok yerde namazla zekât beraber bildiriliyor. (Namazı kılın, zekâtı verin) buyuruluyor. Zekât vermeyene, Allah lanet eder. Kıtlıklara maruz kalır, temiz malını kirletmiş olur, o mal telef olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Allaha ve Resulüne inanan, zekât versin!) [Taberani](Zekat vermekle müslümanlığınız mükemmel hâle gelir.) [Bezzar](En faziletli ibadet namaz, sonra zekâttır.) [Taberani](Hastayı sadakayla, malı zekâtla koruyun!) [Deylemi](Allahü teâlâ, malınızın temizlenip güzelleşmesi için zekâtı farz kıldı.) [Hakim](Zekât vermeyenin namaz... Devamı

Hangi maldan zekat verilir?

Sual: Hangi maldan zekat verilir? CEVAPZekatın hangi maldan verileceğini birçok müslüman bilmemektedir. Zekat olarak verilecek mallar yerine, bunların kıymetlerini de vermek caizdir. Kıymet denilince, altın ve gümüş anlaşılır, başka mal, çek, senet, para veya döviz anlaşılmaz. Çünkü eşyanın kıymeti altın ve gümüş ile anlaşılır. (Keşfi rümuz-i gurer) Fülus [bakır] paraların kıymetleri nisabı bulunca zekat olarak, bu fülusun değerlerinin kırkta birini gümüş olarak vermek gerekir. (M.Seade)Bakır paranın zekatı, aynı cins bakır paradan verilmez, gümüş olarak verilmesi gerekir. (İmam-ı Ebu Yusuf bu... Devamı

Hac ve Umre Malzemeleri © 2009
Hac - Umre ve İslamiyet Hakkında Genel Bilgiler Sİtemizde