Cennet
Hz. ÂDEM (a.s.)
İlk insan, ilk peygamber, insanlığın babası. Allah´u Teâlâ Hz. Âdem´i topraktan (turâbtan) yarattı. (Hûd, 11/61; Tâha, 20/55; Nuh, 71/18) Yüce Allah yeryüzünde bir halife yaratacağını meleklerine bildirdiği zaman; ilim, irade ve kudret sıfatlarıyla donatacağı bu varlığın yeryüzüne uyum sağlaması için maddesinin de yeryüzü elementlerinden olmasını dilemiştir:
"Sizi (aslınız Âdem´i) topraktan yaratmış olması onun ayetlerindendir. Sonra siz (her tarafa) yayılır bir beşer oldunuz." (er-Rum, 30/20)
Allah´u Teâlâ Hz. Âdem´i yaratırken maddesi olan toprağı çeşitli hâl ve saf... Devamı
Hz. MUHAMMED (s.a.s)
Hak din olan İslâm´ın son peygamberi (Hicretten önce 53-H.11/571-632).
Doğumu, Çocukluğu ve Gençliği:
İnsanlığı hakka ve hakikata sevkedip dünya ve ahiret saadetlerini sağlamak üzere Allah Teâlâ tarafından gönderilen peygamberlerin sonuncusu ve alemlerin rahmeti olan Peygamber Efendimiz, genellikle kabul edildiğine göre 20 Nisan (12 Rabiulevvel) 571 Pazartesi günü Mekke´de doğdu. İslâm tarihi kaynakları, Hz. Peygamber´in nesebi ta Hz. Adem´e kadar sıralanan Şecere tabloları ile belirlemişlerdir. Bu kaynaklarda Hz. Peygamber´in yirminci göbekten atası olan Adnan´a kada... Devamı
PEYGAMBERLER TARİHİ
Soru 1 : Allah (c.c.)ın emir ve yasaklarını insanlara haber veren, kendisine yeni bir kitap ve yeni bir şeriat gönderilmeyip de kendinden önceki peygamberlerin kitabı ve şeriatı ile amel eden Peygamberlere ne ad verilir?Cevap : Nebi
Soru 2 : Kendisine yeni bir kitap ve yeni bir şeriat verilerek insanları hak yola çağırmak için gönderilen peygamberlere ne ad verilir?Cevap : Resul
Soru 3 : Diğer peygamberlere göre bir derece daha üstün olan peygamberlere Ulul-Azm denir. Ulul-Azm olan peygamberler hangileridir?Cevap ... Devamı
Abdest duaları ve manaları Abdest duaları ve manaları Sual: Abdest dualarının Arapçasını bilmeyen, Türkçesini okusa caiz midir? Başka bir şey okuyabilir mi? Her uzvu yıkarken nasıl dua etmelidir?CEVAPAbdest dualarını bilmeyen, Türkçesini okumalıdır. Türkçesini de bilmeyen kelime-i şehadet getirir veya bildiği başka duaları okur. Mesela Rabbena âtina...yı okur.Önce Euzü Besmele çekilir. Bize İslam dinini veren, imanı ihsan eden ve suyu temizleyici, İslamı nur kılan Allahü teâlâya hamdü senalar olsun denir. Her uzvu yıkarken aşağıdakiler gibi dualar okunur:Ağza su verirken: Ya Rabbi, Kur´an okurken, seni anarken, sa... Devamı
Kevser Suresi
Kevser Suresi: İnnâ etaynâkelkevser. Fesalli lirabbike venhar. İnne şânieke hüvelebter.
Analamı:Biz verdik sana (Yâ Muhammed) hakikatte Kevser. Sen de Rabbın için namaz kıl ve kurban da kesiver. Doğrusu, asıl ebter sana buğz eden (hınç besleyen, diş bileyen) in kendisidir.
Tefsir - Kur´ân´da lâfız bakımından en kısa, mânâ cihetinden çok geniş sûre budur. Mekke´de nazil olmuştur. Müslümanlar ilk devirlerinde hem azlık, hem de fakir idiler. Peygamber Efendimizin erkek çocukları da o sıralarda ölmüştü. Arap putperestleri bunları Müslümanlık için birer kusur sayarak onlarla a... Devamı
Peygamberlerin en üstünü
Peygamberlerin en üstünü
Peygamber efendimiz, Peygamberlerin en üstünü ve sonuncusudur. Allahü teâlânın yarattığı varlıkların en şereflisi Muhammed aleyhisselâmdır. Her şey Onun hürmetine yaratıldı. O, Allahü teâlânın resûlü, son peygamberidir. Allahü teâlâ bütün peygamberlerine ismiyle hitâb ettiği hâlde, Ona Habîbim (sevgilim) diyerek hitâb etmiştir. Nitekim Allahü teâlâ bir hadîs-i kudsîde: Sen olmasaydın, sen olmasaydın, hiçbir şeyi yaratmazdım! buyurdu. Bütün mahlûkâtı Onun şerefine yaratmıştır. Allahü teâlâ kullarına râzı olduğu ve beğendiği yolu göstermek için çeşitli kavimler... Devamı
Mekke devri
Mekke devri Muhammed aleyhisselâm vahyin bir müddet kesilmesinden sonra yine Hira Dağına çıkmıştı. Dağdan aşağı inerken bir ses duydu. Başını kaldırıp baktığında Cebrâil aleyhisselâmı gördü. Mübârek kalbi çarparak ve ürpererek evine dönüp; Beni örtünüz. dedi ve örtündü. Bu sırada Cebrâil aleyhisselâm Müddessir sûresinin; Ey örtüye bürünen (Muhammed aleyhisselâm)! Kalk da (kâfirleri Allahü teâlânın azâbı ile) korkut. Rabbini tekbir et, tâzim et! Giydiklerini temiz tut! Haram edeceğim şeylerden sakın! Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma! Rabin için sabret! Sûra üfürüldüğü zaman kâfirlere ... Devamı
Vefâtı
Vefâtı Peygamberimiz Vedâ Haccında Minada bulunduğu sırada; Allahın yardımı ve zafer günü gelip insanların Allahın dînine akın akın girdiklerini görünce, Rabbini överek, tesbîh et! Ondan af dile! Çünkü O, tövbeleri dâimâ kabul eder. meâlindeki en son nâzil olan Nasr sûresi indiğinde Peygamber efendimiz kızı hazret-i Fâtımâyı çağırıp; Bana kendi vefâtım haber verildi. buyurdu. Bunun üzerine ağlamaya başlayan Fâtımâya; Ağlama, zîrâ benim ehlimden bana ilk kavuşan sen olacaksın. buyurdu.
Cebrâil aleyhisselâm Peygamber efendimize her sene o zamâna kadar nâzil olan âyetleri okumak üzere s... Devamı
Aliyyül Mürteda
Aliyyül Mürteda
Allahın arslanı ve Resûlullahın dâmâdı.
Halifeliği devrinde zuhur eden fesatçılarla mücadele ettiğinden, sükun ve huzur bulamamıştır. Hükumet idaresinde Hazret-i Ömerin yolunu tutmuştur. Her işin emniyet ve istikamet dairesinde yapılmasına çalışır, halka şefkat gösterirdi. Her tarafta askeri birer merkez vücude getirmişti.
Hakkında bir kaç ayet-i kerime nazil olup, pek çok hadis-i şerifle medhedildi. Ehl-i sünnetin gözbebeği, evliyanın reisi, kerametler hazinesidir. Adalet, ilim, cömertlik, merhamet ve diğer yüksek faziletleri kendisinde toplamıştır. Pe... Devamı
Talhâ Bin Ubeydullah
Talhâ Bin Ubeydullah
İlk Müslüman olanlardan.
Hazret-i Talhâ bin Ubeydullah, Resûlullah efendimizin; "Talhâ ve Zübeyr, Cennette komşularımdır" hadîs-i şerifiyle medhedilen sahâbidir.
Hazret-i Talhâ, ticâretle uğraştığı için sık sık Mekke dışına çıkardı. Bu seyâhatlerinden birinde Şam yakınlarında Busra kasabasında bir panayıra gelmişti. Burada bir râhip; - Panayıra gelenlere sorun; içlerinde Mekke´den gelen var mı? diye seslendi. Talhâ bin Ubeydullah: - Evet, ben Mekkeliyim, dedi. - Ahmed zuhûr etti mi? - Ahmed kimdir? - Abdullah bin Abdülmuttalib´in oğludur. Orası O´n... Devamı
Ebû Ubeyde Bin Cerrâh
Ebû Ubeyde Bin Cerrâh
Cennetle müjdelenen ümmetin emîni.
Araplar arasındaki nâdir okuma-yazma bilenlerden olan Ebû Ubeyde bin Cerrâh ve arkadaşları Osman bin Mazûn, Ubeyde bin Hâris, Abdurrahman bin Avf, Ebû Seleme, Hazret-i Ebû Bekirin vâsıtasıyla, Resûlullahın huzûrunda Müslüman oldular.
Hazret-i Ebû Ubeyde, Hazret-i Ebû Bekirin vâsıtasıyla îmâna gelenlerin onuncusudur. Îmâna geldiğinde 31 yaşındaydı. O günden, vefâtına kadar malıyla, mevkisiyle ve canıyla İslâmiyeti yaymak için çalıştı.
İki defa hicret etti Mekkede kâfirlerin eziyet ve işkencelerinin artması ... Devamı
Hasan bin Ali
Hasan bin Ali
Cennet gençlerinin efendisi.
Peygamber efendimizin, "Cennet gençlerinin seyyidi, efendisidir" buyurduğu, torunu Hazret-i Hasan, 625 senesinin Ramazan ayının ortasında doğdu. Peygamber efendimiz, kulağına ezan ve ikamet okuyup, ismini Hasan koydu. Doğumunun yedinci günü akika olarak iki tane koç kesti. Saçını da kestirip, ağırlığınca gümüş sadaka verdi.
Hep onu tutuyorsunuz Âlemlerin efendisi olan sevgili Peygamberimizin terbiyesiyle yetişip, büyüyen Hazret-i Hasan, mükemmel bir tahsil ve terbiye gördü. Peygamberimiz, Hazret-iHasan´ı çok sever, ona şefkatl... Devamı
Hüseyin bin Ali
Hüseyin bin Ali
Cennet gençlerinin seyidi.
Ümm-i Hâris hazretleri anlatır: Birgün Resulullahın huzuruna varıp, bir rüya gördüğümü ve çok korktuğumu arzettiğim zaman, buyurdular ki: - Ne gördün? - Sizin vücudunuzdan bir parça kestiler, benim yanıma eklediler. - İyi görmüşsün, Fatıma´nın bir oğlu olacak ve senin yanında kalacaktır.
Beraber mescidden çıktılar Bir müddet sonra, Hazret-i Hüseyin dünyaya geldi. Resulullah her sabah namazını kıldıktan sonra, mübarek yüzünü eshab-ı kirama çevirirlerdi. Üzüntülü kimseler yüzünü görseler, mesrur olurlardı. O gün sabah namazından... Devamı
Fatıma-tüz-zehra
Fatıma-tüz-zehra
Peygamberimizin en sevgili kerimesi.
Hazret-i Fâtıma, hicretten onüç sene önce, Mekke´de doğmuştu. Küçük yaşına rağmen, Peygamber efendimize yardım ediyor ve Kureyş kâfirlerinin işkencelerine karşı geliyordu.
Abdullah ibni Mesûd der ki: Resulullah efendimizin Kureyşe bedduâ ettiğini asla işitmedim. Yalnız birgün, Kâbe-i şerif yanında namaz kılıyordu. Ebu Cehil, kendi adamlarıyla bir yerde oturuyorlardı. O sırada bir kimse gelip, ölmüş bir deve işkembesini oraya bıraktı. Ebu Cehil dedi ki: - Bu kan ile bulaşmış işkembeyi, kim götürüp, Muhammed secdeye i... Devamı
Abbas Bin Ubâde
Abbas Bin Ubâde
Ensarın muhaciri diye tanınan sahabî.
Abbas bin Ubâde, Peygamber efendimizin davetini duyunca, Müslüman olmak için koşarak gelen Medineli ilk 12 kişiden biridir. Birinci Akabe biatında Müslüman olan altı Medineli, ikinci sene yanlarına altı arkadaş daha alıp, oniki kişi olarak Mekkeye geldiler.
Şimdiden yapınız! Peygamberimizle gece Akabede görüşmek üzere söz aldılar. Gece olunca buluştular ve aralarında anlaştılar. Hazret-i Abbas bin Ubâde, Peygamber efendimizle yapılan anlaşmayı pekiştirmek için arkadaşlarına dedi ki: - Ey Hazrecliler! Peygamber efend... Devamı
Abdullah Bin Hanzala
Abdullah Bin Hanzala
Meleklerin Yıkadığı Sahâbînın Oğlu.
Abdullah bin Hanzala hazretleri, Eshâb-i kirâmdan, şehâdeti ile meşhûrdur. Babası da, Eshâbdan olup, (Gasîl-ül-melâike) Meleklerin yıkadığı Sahâbî lakabıyla tanınmıştır. Annesi Cemile binti Abdullahtır.
Babası Hanzala, Uhud vakası gecesi evlenmiş, ertesi gün Uhudda şehîd olmuştur. Hazret-i Abdullah, Peygamber efendimizin vefâtında yedi yaşında idi ve Peygamberimizi görüp, gönüllere şifâ olan sohbetine kavuşmuştur.
Rüyâda gördüm Hazret-i Abdullah, 682 senesinde, Hara savaşında Zilhiccenin bitmesine üç gün k... Devamı
Abdullah Bin Mes ûd
Abdullah Bin Mes´ûd
Kur´ân-ı kerîmi açıktan okuyan ilk sahâbî.
Abdullah bin Mes´ûd hazretleri, Eshâb-ı kirâmın meşhûrlarından olup, ilk îmâna gelenlerdendir.
Gençliğinde fakîr idi. Bundan dolayı çobanlık yapıyordu. Bir gün koyun güderken Peygamber efendimiz ve Hazret-i Ebû Bekir ile karşılaştı. Resûlullah efendimiz: - Ey genç! İçmemiz için sütün var mı? diye sordu. O da:
- Yok efendim, deyince, Peygamber efendimiz, hiç yavrulamamış bir koyunun memesini elleri ile sıvazlayıp, duâ etti. Koyunun memesi derhal süt ile doldu. Hazret-i Ebû Bekir, büyük bir kap getirip... Devamı
Abdullah Bin Ömer
Abdullah Bin Ömer
En çok hadîs bilen sahâbîlerden.
Abdullah bin Ömer hazretleri, Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden olup, dört büyük halîfeden Hazret-i Ömerin oğludur. İlk îmâna gelenlerdendir. Babası îmân ile şereflenince, o da küçük yaşta Müslüman oldu.
Küçük yaştan beri Peygamber efendimizle beraber bulundu. Bunun için Eshâb-ı kirâm içinde en çok hadîs-i şerîf nakledenlerden oldu.
Ayrıca, yaratılış olarak üstün hâllere sahip olduğundan ve Resûlullahın hizmeti ile şereflenip, uzun zaman sohbetlerinde bulunduğundan, bütün ilimlerde mâhir oldu.
Çok cömert idi ... Devamı
Abdullah Bin Selâm
Abdullah Bin Selâm
Tevratta Resûlullahın alâmetlerini görüp Müslüman olan sahâbî.
Abdullah bin Selâm hazretleri, Eshâb-ı kirâmdan olup, Ensârın büyüklerindendir. Medîne´deki Yahûdî Benî Kaynuka kabîlesinden idi. Soyu Hazret-iYûsüf´e dayanıyordu. Asıl ismi Husayn idi. Müslüman olunca Resûlullah efendimiz ona Abdullah ismini verdi.
Îmân etmeden önce, Yahûdî âlimlerinden idi. Müslüman olması çok ibretlidir. Müslüman oluşunu kendisi şöyle anlatır:
Âhir zaman peygamberi "Babam Yahûdîlerin ileri gelen âlimlerinden idi. Bana Tevrat´ı okutur, dindar yetişmem için elinde... Devamı
Abdullah Bin Sühely
Abdullah Bin Sühely
Bedir´de babasına karşı savaşan sahâbî.
Abdullah bin Süheyl ilk Müslüman olanlardandır. İkinci Habeşistan hicretine kadar Müslümanlığını gizledi. Sonra Habeşistana hicret eden kâfileye o da iştirak etti. Habeşistandan dönüşünde, babası tarafından hapsedilip, işkence yapılmış, Müslümanlıktan vazgeçmeye zorlanmıştı. Bu yüzden çok şiddetli eziyet ve sıkıntılara mâruz kaldı. Çâresiz kalarak babasının sözüne uymuş gibi göründü. Aslında, istemiyerek îmânını gizlemişti.
Peygamberimizin ve Müslümanların çoğunluğu Medînede bir araya gelmişler, gün geçtikçe g... Devamı
Âmir Bin Füheyre
Âmir Bin Füheyre
Meleklerin defnettiği sahâbî.
Âmir bin Füheyre hazretleri, Tufeyl bin Abdullahın çobanıydı. Nice yıllar herşeylerini kaybedip, insanlıklarını unutmuş kimselere hizmet etti. Ama bütün hizmetlerinin karşılığı, sadece karın tokluğuydu. Belki karınlar toktu, fakat rûhlar açtı.
Günler böyle ızdıraplar içinde geçip gitti. Nihâyet beklenen İslâm güneşi, Mekkede doğdu ve etrafa yavaş yavaş ışıklarını saçmaya başladı. İslâmla müşerref olanlar, Onun manevî lezzetini tattılar.
Önem vermedi Tadını alan bir daha onu bırakamadı. İnsan, kalbe giren bu İlâhî aş... Devamı
Ammâr Bin Yâser
Ammâr Bin Yâser
Şehîd oğlu şehîd.
Ammâr bin Yâser, ilk Müslümanların otuzuncusudur. Süheyb-i Rûmî ile birlikte, Dâr-ül Erkam´da aynı vakitte Müslüman olmuşlardı. O zaman Peygamber efendimiz Dâr-ül Erkam´da bulunuyordu. Ammâr bunu şöyle anlatıyor:
Bir gün Hazret-i Erkam´ın evinin önünde Hazret-i Süheyb bin Sinan´a rastladım. Ona dedim ki: - Burada ne yapıyorsun? - Sen ne yapıyorsun? - Ben içeri gireceğim ve Hazret-i Muhammed´in sözlerini dinleyip bildirdiği dîne gireceğim. Müslüman olacağım. - Ben de aynı maksatla buraya geldim.
İçeri beraber girdik Böylece ikimi... Devamı
Berâ Bin Âzib
Berâ Bin Âzib
Kıblenin değiştiğini haber veren sahâbî.
Berâ bin Âzib, Resûlullahın hicretinden önce Medîne-i münevverede küçük yaşta iken Müslüman oldu. Babası Âzib de Sahâbî idi. Dînî hükümleri Peygamberimizden önce hicret eden Eshâb-ı kirâmdan ve babasından öğrendi. Hazret-i Berâ, Resûlullahın ve diğer sahâbenin hicretlerini şöyle anlatıyor:
Medîne halkının sevinci "Resûlullahın Eshâbından Medîne´ye ilk gelenler, Mus´ab bin Umeyr ile Abdullah İbni Ümmi Mektûm idi. Bunlar Medîne´deki Müslümanlara Kur´ân-ı kerîm okutuyorlardı. Sonra Bilâl-i Habeşî, Sa´d bin Ebi Vakkâs,... Devamı
Dıhye-i Kelbî
Dıhye-i Kelbî
Cebrâil aleyhisselâmın, şekline girdiği sahâbî.
Dıhye-i Kelbî ticâretle meşgul olup, çok zengindi. Kabîlesinin reisiydi. Müslüman olmadan önce de Resûlullah efendimizi severdi. Ticaret için Medîneden ayrılır, her dönüşünde Resûlullahı ziyâret eder ve hediyeler getirirdi. Fakat Peygamberimiz bunlara kıymet vermez ve; - Yâ Dıhye, eğer beni memnun etmek istiyorsan îmân et! Cehennem ateşinden kurtul, buyurur, onun îmân etmesini isterdi. Dıhye ise, zamanı olduğunu söylerdi. Peygamberimiz onun hidâyet bulması için duâ ederdi.
Yüzüne gözüne sürdü Bedir gazâsında... Devamı
Ebû Mûsel-Eş´arî
Ebû Mûsel-Eş´arî
Kur´ân-ı kerîmi en iyi okuyan sahâbîlerden.
Ebû Mûsel-Eş´arî, Müslüman olmasını, Buhârî ve Müslim´in ittifakla bildirdiği hadîs-i şerîfte şöyle anlatmaktadır:
Biz Yemen´de iken Peygamber efendimizin ortaya çıkışı haberi bize ulaştı. Ben, iki ağabeyim, Ebû Bürde ve Ebû Rûhem ve Eş´arî kabîlesinden 52 kişi bir gemiye bindik ve Resûlullahı görmek için yola çıktık. Ancak gemimiz hava muhâlefeti sebebiyle bizi Habeşistan´a çıkardı.
Burada oturmamazı emretti Habeşistan´da Ca´fer bin Ebû Tâlib ile buluştuk ve Müslüman olduk. Hazret-i Ca´fer dedi ki: -... Devamı
Ebû Saîd-i Hudrî
Ebû Saîd-i Hudrî
Çok hadîs rivâyet eden yedi sahâbîden.
Ebû Saîd-i Hudrî hazretleri, Peygamber efendimizin hicretinden sonra yapılan, Medînedeki Mescid-i Nebevînin inşasında çalışmıştı.
Yaşı küçük olması sebebiyle Bedir ve Uhud gazâlarına katılamadı. Bedir gazâsına babası Mâlik bin Sinân katıldı. Şehîd olmak için ön saflarda kahramanca savaştı.
Ebû Saîd-i Hudrî Uhud harbine katılmak için, babasıyla Peygamber efendimize müracaat ettiler. Bu hâdiseyi Ebû Saîd hazretleri şöyle anlatır:
İri kemiklidir Uhud günü Peygamber efendimize arz olunduğum zaman, onüç y... Devamı
İman Nedir? İman nedir Sual: İman nedir?CEVAPİman, bildirilen altı esasa inanmak ve Allahü teâlâ tarafından bildirilen, Muhammed aleyhisselamın Allahü teâlâ tarafından getirdiği emir ve yasakların hepsine inanmak ve inandığını dil ile söylemek demektir. Amentü şöyledir:Âmentü billahi ve melaiketihi ve kütübihi ve rüsülihi vel yevmil ahiri ve bilkaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ vel ba´sü ba´del mevti hakkun. Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resülühü.[Yani, Allaha, meleklerine, gönderdiği kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayrın ve şerrin Allah... Devamı
Ebu Süfyan Bin Hâris
Ebu Süfyan Bin Hâris
Peygamberimizin süt kardeşi.
Ebu Süfyan bin Hâris, Peygamberimiz davete başlamadan önce, Peygamberimizi pek çok severdi. Resulullah efendimiz davete başlayınca, önce çok düşman olmuştu. Peygamberimizi ve Müslümanları hicveden şiirler söyledi. Bunun üzerine Peygamber efendimiz, görüldüğü yerde öldürülmesini emrettiler.
Nasıl izin verebilirim? Ebu Süfyan, Kureyş müşriklerinin, Peygamberimizle yaptıkları çarpışmaların hiçbirinden geri kalmadı. Müslümanlar, Şair Hassan bin Sabite, Sen de onu hiciv ve tahkir et demişlerdi. Hassan bin Sabit de demişti ki... Devamı
Ebüdderdâ
Ebüdderdâ
Kâdılık yapan sahâbîlerden.
Ebüdderdâ hazretleri, Bedir seferi sırasında Müslüman oldu. Önceleri puta tapardı. Bir gün Ebüdderdânın ana bir kardeşi Abdullah bin Revâha ile Muhammed bin Mesleme, Ebüdderdânın bulunmadığı bir sırada evine girerek putunu kırdılar.
Niye mâni olamadın? Ebüdderdâ, eve dönünce, hem putun kırıklarını topluyor, hem de diyordu ki: - Yazıklar olsun sana! Ne diye seni kıranlara mâni olmadın? Onları ne diye üzerinden defedemedin?
Zevcesi Ümmüdderdâ dedi ki: - Eğer o, bir kimseye fayda verebilse veya gelecek bir zararı önleyebilse id... Devamı
Es\´ad Bin Zürâre
Es´ad Bin Zürâre
Câhiliye devrinde de tek bir Allaha inanan sahâbî.
Resûlullah efendimiz, Mekke´de herkesi îmâna da´vet ediyor, İslâm nûru ile küfür karanlığını aydınlatarak, kalblere Allah sevgisini yerleştirmeye çalışıyordu. Mekke´nin puta tapan Arapları, bu hak da´veti bir türlü anlayamıyor, İslâmiyeti kabûl etmemekte ısrar ve inat ediyorlardı. Çok az kimse Müslüman olmuştu. Onlara da, müşrikler, akla hayâle gelmedik sıkıntılar veriyor, işkence yapıyordu.
Siz kimlersiniz? Resûlullah her yıl hac mevsiminde ve Ukâz panayırı günlerinde Mekke şehrinin dışına çıkıp, başk... Devamı
Fâtima Binti Esed
Fâtima Binti Esed
Hazret-i Alinin annesi.
Fâtima binti Esed, İslâmın başlangıcında Müslüman olmuştur. Resulullah efendimiz, İslâmiyeti, önceleri açıktan açığa bildirmedi. Üç yıl bir gizlilik devresi geçti. Tedrici, yani yavaş yavaş bir yol takip ediliyordu.
Ahiret ile korkut! Üç sene sonra, nihayet İslâmiyeti açıktan bildirme zamanı gelmişti. Nereden ve kimden başlanacağı Resul-i ekreme vahiy ile bildirildi. Allahü teâlâ Suara suresinin 214. ayet-i kerimesinde mealen şöyle buyurmaktadır: (Ey Resulüm, sen, önce en yakın akraba ve hısımlarını Allahın dinine davet ederek,... Devamı
Halime Hatun
Halime Hatun
Peygamberimizin sütannesi.
Mekke´nin havası, yeni doğan çocuklara yaramıyordu. Sıhhatli ve gürbüz büyümelerine maniydi. Bu sebeple çocuklarının sıhhatli yetişmesini isteyen bazı aileler, çocuklarını, Mekke dışında bâdiyelerde yaşayan sütanneye veriyorlardı. Çünkü, oraların hem havası güzel, suyu temiz ve tatlıydı, hem de orada yetişen çocuklar Arapçayı daha düzgün bir şekilde konuşuyordu.
Geç kalmışlardı Sütanne olacak kadınlar, yılda iki defa Mekke´ye gelirler, küçük çocukları alarak yurtlarına götürürlerdi. Peygamberimizin dünyaya teşrif etmesinden hemen... Devamı
İmrân bin Husayn
İmrân bin Husayn
Meleklerle konuşan Sahâbî.
İmrân bin Husayn, Hayber savaşında Müslüman oldu. Ondan sonraki bütün savaşlarda Peygamber efendimizin yanında ve hizmetinde bulunmakla şereflendi. Peygamber efendimiz kendilerini çok severdi.
Eshâb-ı kirâm içinde çok faziletlere sahipti. Fikir ilminde üstün derecesi vardı.
Duâsı kabûl olunan seçilmişlerdendir. Mekkenin fethinde Huzaa kabîlesinin sancağını taşıdı.
Daha hayırlı gelmedi Hazret-i Ömer halîfe olunca, Basra halkına İslâmiyeti öğretmek için İmrân bin Husayni gönderdi.
Hasan-i Basrî hazretleri, ... Devamı
Katade bin Numan
Katade bin Numan
Eshab-ı kiramın okçularından.
Eshab-ı kiramdan Cabir bin Abdullah şöyle bildiriyor: Uhud Harbi sırasında, Katade bin Numan, Peygamberimize bir yay hediye etmişti. Peygamberimiz de yayın baş kısmı eskiyinceye kadar bu yay ile müşriklere ok atmış´idi. Sonra yayı tekrar Katadeye iade etmişti.
Katade de bu yay parçalanıncaya kadar düşmanlara ok attı. Yay parçalandıktan sonra da, sapı ile Peygamberimizin önünde durarak, Ona hücum eden müşriklere karşı vücudunu siper etti. Nihayet gözüne bir ok isabet ederek gözü çıktı.
Hiçbir eksiği olmaz Gözbebeğini... Devamı
Muaz bin cebel
Muaz bin cebel
Helâl ve harâmı iyi bilen sahâbî.
Peygamber efendimiz Müslüman beldelerine vâli ve zekât tahsil memurları gönderdiği sıralarda, bir gün sabah namazından sonra Eshâb-ı kirâma dönerek buyurdu ki: - İçinizden hanginiz Yemen´e gider?
Hazret-i Ebû Bekir cevap verdi: - Ben giderim yâ Resûlallah!
Peygamberimiz bir müddet sonra tekrar sordu: - Hanginiz Yemen´e gider?
Bu sefer Hazret-i Ömer cevap verdi: - Ben giderim Yâ Resûlallah!
Peygamberimiz biraz sonra yeniden sordu: - İçinizden Yemen´e kim gider?
Mu´âz bin Cebel ayağa kalkıp dedi... Devamı
Osman Bin Maz´ûn
Osman Bin Maz´ûn
Medîne´de ilk vefât eden muhâcir sahâbî.
Osman bin Maz´ûn temiz bir yaratılışa sahipti. İslâmdan önce de düzenli ve ağırbaşlı bir yaşayışı vardı. Müslüman olmadan önce hiç içki içmemiş ve; - Aklı giderip, benden aşağıdakileri bana güldüren bir şeyi içmem, demiştir.
Böyle bir insanın her türlü kemâli, iyiliği ve güzelliği emreden İslâmiyeti kabûl etmemesi düşünülemezdi.
Resûlullah efendimiz bir gün Mekke´de evinin yanında oturuyordu. O sırada Osman bin Maz´ûn oradan geçiyordu. Resûlullah efendimiz bakıp, tebessüm etti. Bunun üzerine Resûlullah ef... Devamı
Ribi Bin Âmir
Ribi Bin Âmir
Eshab-ı kiramın elçilerinden.
Hazret-i Ömer´in hilafeti zamanı idi. İslâm adaleti altında müslümanlar, bir taraftan altın devirlerini yaşarken, diğer taraftan da İslâm orduları, dört bir cephede yeni fetihler yapıyor, zaferler kazanıyor ve İslâm topraklarını genişletiyorlardı.
Zincirlerle bağlıydılar Sâd ibni Ebî Vakkas´ın kumandası altındaki 34 bin kişilik İslâm ordusu, Acem topraklarına dayanmıştı. Resul-i ekremin duâsının gerçekleşmesine çok az bir zaman kalmıştı. İran Kisrası Resul-i ekremin mektubunu parçalamış, Resulullah efendimiz de, Ya Rabbi, nas... Devamı
Ubâde Bin Sâmit Ubâde Bin Sâmit Akabe bî´atlerinde kavminin temsilcisi olan sahâbî.Resûlullah efendimiz hicretten sonra Medîne´de, Yahûdîlerle antlaşma yapmışlardı. Buna göre Yahûdîler, Müslümanlara saldırmıyacaklar, onların düşmanlarına yardım etmiyeceklerdi! Buna rağmen, Yahûdîler sözlerinde durmadılar ve Müslüman kanı dökmekten çekinmediler. Medîneli Yahûdîler, üç kabîle hâlinde yaşıyorlardı. Kureyzâ, Nâdir ve Kaynukaoğulları. En cesûrları, Kaynuka Yahûdîleriydi. Pek sağlam bir kalede oturuyorlardı. Kuyumculuk ve tefecilikle geçinirlerdi. Savaşmasını bilmiyenler Müslümanların Bedir zaferinden sonra, h... Devamı
Ukbe Bin Âmir Ukbe Bin Âmir Eshâb-ı suffadan.Ukbe bin Âmir, Medîne otlaklarında koyun güderdi. Peygamber efendimizin Medîne´ye hicret ettiğini de dağda haber almıştı. Artık orada duramazdı. Gidecek, o yüce Peygamberi görecekti. Koyunları oracakta bıraktı, doğruca Medîne´nin yolunu tuttu. Geldi, Resûlullahı sordu. Misâfir kaldığı evi öğrenir öğrenmez soluğu huzurunda aldı. Suffa eshâbından oldu Kâinatın Efendisini karşısında görünce çok sevindi, birden dünyası genişledi, gönlü aydınlandı. Uçacak gibiydi. İçi içine sığmıyordu. O zamana kadar böyle bir heyecan yaşamamış, bu kadar sevinmemişti. Rûhundaki d... Devamı
Ümm-i Eymen Ümm-i Eymen Peygamberimizin dadısı.Peygamber efendimiz, doğmadan önce babasını, altı yaşında da annesini kaybetmişti. Hem yetim, hem de öksüz olarak büyüdü. Fakat birçok kadın, bir anne şefkatiyle o yüce Peygamberi bağrına bastı. Ona annesizlik acısını hissettirmemek için ellerinden gelen gayreti gösterdiler. Ailenin yardımcısıydı İşte bu kadınlardan birisi de Ümm-i Eymendi. Peygamberimizin ehl-i beytten saydığı ve "Annemden sonra annem" diyerek iltifat ettiği bu büyük İslâm kadınının asıl ismi, Bereke binti Salebe idi. Uzun yıllardan beri Abdülmuttaliboğullarının hizmetlerini görüyordu. ... Devamı
Zeyd Bin Sâbit Zeyd Bin Sâbit En meşhur vahiy kâtibi Sahâbî.Sevgili Peygamberimiz, Medîneye hicret ettikleri zaman, Müslümanlar, akın akın gelip bîat ediyorlardı. Bunlar arasında bir de, küçük çocuk vardı. Gözleri ışıl ışıl parıldıyordu. Peygamber efendimiz onun başını okşadılar. Bu sırada oradakilerden biri, Resûlullaha dedi ki: - Yâ Resûlallah! Bu çocuk, Neccaroğullarına mensuptur. Size indirilen, Kuran-ı kerim âyetlerini ezberlemiştir. Bunun üzerine, Peygamber efendimiz tebessüm ederek, çocuğa sordular: - Senin adın ne, yavrum? - Zeyd, efendim... Sâbitin oğlu Zeyd. - Ne kadar âyet ezberledin bakalım!... Devamı
Eshâb-ı kirâm Nedir ?
Peygamber efendimizi hayatta iken ve peygamber olarak bir ân gören, eğer âmâ ise bir ân konuşan mü´mine "Sahâbî" denir. Birkaç tânesine Eshâb veya Sahâbe denir. Hürmet olarak Eshâb-ı kirâm denir. Peygamberimizi, kâfir iken görüp de, Resûlullahın vefâtından sonra îmâna gelen veya Müslüman iken, sonra mürted olan yanî Müslümanlıktan çıkan sahâbî olamaz.
Zaten Peygamber efendimiz, Eshâbından hiçbirinin sonradan kâfir olmıyacağını, ya´nî Müslümanlıktan çıkmıyacağını, hepsinin Cennete gideceklerini haber verdi.
Ehl-i sünnet âlimleri, Eshâb-ı kirâmı üçe ayırmıştır:
1. Muhâc... Devamı
Orucun ve Ramazan ayının fazileti
Orucun ve Ramazan ayının fazileti
Sual: Ramazan ayının önemi nedir?CEVAPBu konuda imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etm... DevamıMirac gecesi Sual: Mirac ne demektir, bu gecenin önemi nedir?CEVAPMirac, merdiven demektir. Resulullah efendimizin göklere çıkarıldığı, bilinmeyen yerlere götürüldüğü gecedir. Recebin 27. gecesidir. İsra suresinin ilk âyet-i kerimesinde, Mirac bildirilmektedir.Mutezile fırkası, Resulullah efendimizin bir anda, Cenneti, Cehennemi ve daha birçok yerleri gezip gelmesine akıl erdirememiş, Miracı kabul etmek, Allaha mekan ittihaz etmek olur diyerek Miracı inkâr etmiştir. Allahü teâlâ, Hazret-i Musa ile Tur dağında konuşmuştur. Tur dağı Allahü teâlânın mekanı mıdır? Elbette değildir. Cennete giren müminler de Al... Devamı
Üç ayların faziletleri Receb ayıDört kıymetli aydan biridir. Bir âyet-i kerime meali:(Allahın, gökleri ve yeri yarattığı günden beri, ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü, haram [hürmetli] olan aylardır) [Tevbe 36]Resulullah efendimiz, Receb ayına çok değer verir ve "Ya Rabbi, Receb ve Şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazana eriştir" diye dua ederdi.Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Haram aylar, Receb, Zilkade, Zilhicce ve Muharremdir.) [İbni Cerir](Haram aylarda Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri oruç tutana iki yıllık ibadet sevabı yazılır.) [Taberani](Haram aylarda bir gün oruç tutup bir gün yemek ço... Devamı
Kağıt para ile zekat Sual: (Kâğıt parayla niye zekât verilmesin ki) diyenler var. Bu konudaki dinin hükmü nedir?CEVAPGünümüzde herkes, dinden bahsediyor, aklına göre konuşuyor. Niye böyle olmasın ki, bence bal gibi olur diyorlar. Allah ne emrediyor, Peygamberimiz ne buyuruyor, din kitaplarımız ne yazıyor demiyorlar. Akla göre ölçü olsa, akıl sayısı kadar din olur. Onun için dinde nakil esastır.Zekât olarak verilecek mallar yerine, bunların kıymetlerini de vermek caizdir. Kıymet denilince, altın ve gümüş anlaşılır. Başka mal, çek, senet veya paralar anlaşılmaz; çünkü eşyanın kıymeti altın ve gümüşle anlaşılır. (Keş... Devamı
İslam Nedir?
İslâm Ne Demektir İslâm: Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) in Allah tarafından getirip tebliğ ettiği şeyleri kabul etmek, Allah´a ve peygambere itaat ederek bunları kabul ettiğini göstermektir. Kısaca: İslâm, inandığını yaşamak demektir. İslâm´ın Temel Esasları İslâmın esasları beştir: 1) Kelime-i Şehadet Getirmek: Kelime-i Şehadet, "Eşhedü enlâ ilâhe illellâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh." cümlesini söylemektir. Anlamı: "Ben şahitlik ederim ki, Allah´tan başka Tanrı yoktur, ve yine şahitlik ederim ki, Hz. Muhammed (s.a.s.) Allah´ın kulu ve peygamberidir." 2) Namaz Kılmak: ... Devamı
İmanın ve İslam´ın şartları İmanın ve İslam´ın şartları Sual: Her müslümanın bilmesi gereken zaruri iman bilgilerini kısaca bildirir misiniz?CEVAPZaruri gereken iman bilgisi, imanın ve İslamın şartlarıdır. Kısaca aşağıda bildiriyoruz. Geniş olarak Amentünün esasları kısmında bilgi var. İmanın şartları şunlardır:1- Allaha inanmak Allahü teâlâ, vacib-ül-vücud [varlığı lazım olan] ve hakiki mabud ve bütün varlıkların yaratıcısıdır. Ondan başka ilah yoktur. Allahü teâlâ zamandan, mekandan münezzehtir. Hiçbir şeye benzemez.Allahü teâlânın, sıfat-ı zatiyyesi altıdır: Vücud, Kıdem, Beka, Vahdaniyyet, Muhalefet-ün lil-havad... Devamı
Doğru iman ve imanı korumak Doğru iman ve imanı korumak Sual: Ahirette kurtulmak neye bağlıdır?CEVAPBazıları Allaha inanan herkesin Cennete gideceğini sanıyor. Bu çok yanlıştır. Amentüdeki altı esastan birine inanmayanın imanı geçersizdir. Bunun için inanmak değil, doğru inanmak önemlidir. Ahirette kurtulmak, ibadetin çok olmasına değil, doğru imana bağlıdır. İhlaslı ameli az da olsa, hatta hiç ameli olmasa, zerre kadar doğru imanı olsa yine Cennete girer. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:(Kalbinde zerre kadar imanı olan Cehennemde kalmaz.) [Buhari, Müslim]Dünyadan herkes ahirete yolculuk yapıyor. Herkes bir vasıt... Devamı
Gayba iman esastır Sual: Tam İlmihalin iman bahsinde, Seyyid Abdülhakim efendi imanı şöyle tarif ediyor:Server-i âlem olan Muhammed aleyhisselamın, Peygamber olarak bildirdiği şeyleri, akla, tecrübeye ve felsefeye danışmaksızın, tasdik ve itikat etmektir, inanmaktır. Akla uygun olduğu için tasdik ederse, aklı tasdik etmiş olur. Resulü tasdik etmiş olmaz. Veya, Resulü ve aklı birlikte tasdik etmiş olur ki, o zaman Peygambere itimat tam olmaz. İtimat tam olmayınca, iman olmaz. Çünkü, iman parçalanamaz. Akıl, Resulullahın bildirdiklerini uygun bulursa, bu aklın kâmil, selîm olduğu anlaşılır. Bu tarif, aklı dışlamıy... Devamı
Hac - Umre ve İslamiyet Hakkında Genel Bilgiler Sİtemizde