Cenaze

Hz. HARÛN (a.s)

 

Hz. Harûn (a.s), İsrailoğulları peygamber-lerinden, Hz. Musa (a.s)´ın kardeşi. Hz. Yusuf´un vefatından sonra Mısır´da yaşayan İsrailoğulları ve diğer insanlar, bir müddet onun gösterdiği yoldan yürüdüler; ancak daha sonra hakikatı unuttular. Bu arada Mısır´ın idaresi Kıbtîlerin eline geçti. Kıbtîler ise yıldızlara ve putlara tapıyorlardı.

Kıbtîler, İsrailoğullarını hor görmeye başladılar. Onları ağır, zor işlerde kullandılar.

İsrailoğulları çok kalabalık bir topluluk olup Hz. Yakub´un oğullarına nisbetle on iki kola ayrılıyordu. Onlar Kıbtîlerin zulmünden kurtulmak is... Devamı


Sübhaneke Duası

Sübhaneke duası:     Sübhânekellâhümme ve bi hamdik ve tebârakesmük ve teâlâ ceddük (ve celle senâük) ve lâ ilâhe gayrük. "

Namazlarda ayakta iken okunur.

Okunduğu yerler:

1) Her namazın ilk rek´atinde iftitah tekbirinden sonra,

2) İkindi namazının sünnetinde üçüncü rek´ate kalkınca fatihadan önce,

3) Yatsı namazının ilk sünnetinde üçüncü rek´ate kalkınca fatihadan önce,

4) Teravih namazı dört rek´atte bir selâm verilerek kılınıyorsa üçüncü rek´ate kalkıldığı zaman fatihadan önce.

5) Cenaze namazında birinci tekbirden sonra.

 

A... Devamı


Vefâtı

Vefâtı Peygamberimiz Vedâ Haccında Minada bulunduğu sırada; Allahın yardımı ve zafer günü gelip insanların Allahın dînine akın akın girdiklerini görünce, Rabbini överek, tesbîh et! Ondan af dile! Çünkü O, tövbeleri dâimâ kabul eder. meâlindeki en son nâzil olan Nasr sûresi indiğinde Peygamber efendimiz kızı hazret-i Fâtımâyı çağırıp; Bana kendi vefâtım haber verildi. buyurdu. Bunun üzerine ağlamaya başlayan Fâtımâya; Ağlama, zîrâ benim ehlimden bana ilk kavuşan sen olacaksın. buyurdu.

Cebrâil aleyhisselâm Peygamber efendimize her sene o zamâna kadar nâzil olan âyetleri okumak üzere s... Devamı


Osman-ı Zinnureyn

Osman-ı Zinnureyn

Meleklerin bile hayâ ettiği halîfe.

Hazret-i Osman, Müslüman olmadan önce ticâretle uğraşırdı. Zengin bir tüccârdı. Cemiyette, sevilen, sayılan bir kimseydi. İtibârı yüksek idi. Hazret-i Ebû Bekirin de arkadaşı, yakın dostu idi. Önemli işlerinde ona danışır, onun fikrini alırdı. Câhiliye devrinin pisliklerine bulaşmadı.

Peygamber kızı olsa gerekMüslüman olmasını şöyle anlatır: Benim firâset sahibi olan bir teyzem vardı. Hastalandığında ziyâretine gitmiştim. Bana dedi ki: - Yâ Osman! Sen öyle biri ile evleneceksin ki, ne o senden önce bir erkek görmüş ... Devamı


Zübeyr Bin Avvâm

Zübeyr Bin Avvâm

Cennetle müjdelenenlerden.

Hazret-i Zübeyr, Peygamber efendimizin halası olan Hazret-i Safiyyenin oğludur. İlk Müslümanlardandır. Cennetle müjdelenen on kişiden biridir.

Îmân ettiği vakit, amcası çok kızmıştı. Dinden dönmesi için, kendisini ateşe sokup çıkartıyordu. Amcasının, "Daha fazla inat etme, atalarının dînine dön" teklifine karşı diyordu ki: - Aslâ küfre dönmem! Allah birdir. Fayda veya zararı olmayan putlara tapmam. Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah.

Böylece, yapılan bütün işkencelere büyük bir sabır ve metânet gösteriyordu.

<... Devamı

Ebû Ubeyde Bin Cerrâh

Ebû Ubeyde Bin Cerrâh

Cennetle müjdelenen ümmetin emîni.

Araplar arasındaki nâdir okuma-yazma bilenlerden olan Ebû Ubeyde bin Cerrâh ve arkadaşları Osman bin Mazûn, Ubeyde bin Hâris, Abdurrahman bin Avf, Ebû Seleme, Hazret-i Ebû Bekirin vâsıtasıyla, Resûlullahın huzûrunda Müslüman oldular.

Hazret-i Ebû Ubeyde, Hazret-i Ebû Bekirin vâsıtasıyla îmâna gelenlerin onuncusudur. Îmâna geldiğinde 31 yaşındaydı. O günden, vefâtına kadar malıyla, mevkisiyle ve canıyla İslâmiyeti yaymak için çalıştı.

İki defa hicret etti Mekkede kâfirlerin eziyet ve işkencelerinin artması ... Devamı


Hasan bin Ali

Hasan bin Ali

Cennet gençlerinin efendisi.

Peygamber efendimizin, "Cennet gençlerinin seyyidi, efendisidir" buyurduğu, torunu Hazret-i Hasan, 625 senesinin Ramazan ayının ortasında doğdu. Peygamber efendimiz, kulağına ezan ve ikamet okuyup, ismini Hasan koydu. Doğumunun yedinci günü akika olarak iki tane koç kesti. Saçını da kestirip, ağırlığınca gümüş sadaka verdi.

Hep onu tutuyorsunuz Âlemlerin efendisi olan sevgili Peygamberimizin terbiyesiyle yetişip, büyüyen Hazret-i Hasan, mükemmel bir tahsil ve terbiye gördü. Peygamberimiz, Hazret-iHasan´ı çok sever, ona şefkatl... Devamı


Abbâs Bin Abdülmuttalib

Abbâs Bin Abdülmuttalib

Peygamberimizin amcası.

Hazret-i Abbâs, gençlik zamanında, ticâretle uğraştı ve çok zengin oldu. Kardeşlerinin içinde en zengini oydu. Abisi Ebû Tâlibin ise mâli durumu çok kötü idi. Resûlullah efendimizin teklîfi ile Ebû Tâlibin oğlu Ukaylin yetişmesine yardımcı oldu ve abisinin yükünü hafifletti.

Resûlullah efendimiz, İslâmiyeti anlatmaya başlayınca, Hazret-i Abbâs muhâlefet etmeyip, akrabâlık şefkatinden dolayı, Peygamber efendimize yardımda bulundu ve destek oldu.

Biz Onu koruduk Müslüman olmadığı hâlde, Akabe bîatında Peygamber efend... Devamı


Abdullah Bin Abbâs

Abdullah Bin Abbâs

Tefsîr âlimlerinin şâhı.

Resûlullah efendimiz Mekkede iken, Abdullah ibni Abbâsın annesine buyurmuştu ki: - Senin bir oğlun olacak. Doğduğu zaman bana getir!

Çocuğu getirdiklerinde, kulağına ezân ve ikâmet okuyup, ismini Abdullah koydular. Allahım! Onu dinde fakîh kıl ve kitabını ona öğret diyerek duâ ettiler. Sonra annesinin kucağına verip buyurdular ki: - Halîfelerin babasını al, götür!

Abbâs bunu işitip, bu durumu Peygamber efendimize gelip sorunca, Evet, böyle söyledim. Bu çocuk halîfelerin babasıdır buyurdu.

Hepsi onun soyundan old... Devamı


Abdullah Bin Ebi Bekr-i Sıddîk

Abdullah Bin Ebi Bekr-i Sıddîk

Hazret-i Ebû Bekirin oğlu.

Zekî ve kabiliyetli bir genç olduğundan, babasının emir ve direktiflerini harfiyen yerine getirirdi. Gündüzleri Mekkede Kureyşliler arasında bulunup, onların Peygamberimiz ve Hazret-i Ebû Bekir hakkında söylediklerini, akşam vakti Sevr Mağarasına gelerek haber verirdi. Geceyi orada geçirip, tanyeri ağarmadan Mekkeye dönerdi. Bu hizmeti, onun adını İslâm tarihine geçirdi.

Muhâsarada yaralandi Hazret-i Abdullah bin Ebî Bekr-i Siddîk; hicret-i Nebevîden sonra, Mekkeden Medîneye geldi. Resûlullah ile hicretin 8. sen... Devamı


Abdullah Bin Mes ûd

Abdullah Bin Mes´ûd

Kur´ân-ı kerîmi açıktan okuyan ilk sahâbî.

Abdullah bin Mes´ûd hazretleri, Eshâb-ı kirâmın meşhûrlarından olup, ilk îmâna gelenlerdendir.

Gençliğinde fakîr idi. Bundan dolayı çobanlık yapıyordu. Bir gün koyun güderken Peygamber efendimiz ve Hazret-i Ebû Bekir ile karşılaştı. Resûlullah efendimiz: - Ey genç! İçmemiz için sütün var mı? diye sordu. O da:

- Yok efendim, deyince, Peygamber efendimiz, hiç yavrulamamış bir koyunun memesini elleri ile sıvazlayıp, duâ etti. Koyunun memesi derhal süt ile doldu. Hazret-i Ebû Bekir, büyük bir kap getirip... Devamı


Ammâr Bin Yâser

Ammâr Bin Yâser

Şehîd oğlu şehîd.

Ammâr bin Yâser, ilk Müslümanların otuzuncusudur. Süheyb-i Rûmî ile birlikte, Dâr-ül Erkam´da aynı vakitte Müslüman olmuşlardı. O zaman Peygamber efendimiz Dâr-ül Erkam´da bulunuyordu. Ammâr bunu şöyle anlatıyor:

Bir gün Hazret-i Erkam´ın evinin önünde Hazret-i Süheyb bin Sinan´a rastladım. Ona dedim ki: - Burada ne yapıyorsun? - Sen ne yapıyorsun? - Ben içeri gireceğim ve Hazret-i Muhammed´in sözlerini dinleyip bildirdiği dîne gireceğim. Müslüman olacağım. - Ben de aynı maksatla buraya geldim.

İçeri beraber girdik Böylece ikimi... Devamı


Câbir Bin Abdullah

Câbir Bin Abdullah

Sahâbenin en çok hadîs bildirenlerinden.

Câbir bin Abdullah´ın babası Abdullah bin Amr, ikinci Akabe bî´atında İslâmiyeti kabûl etmiş ve Resûl-i ekrem efendimiz tarafından Benî Hasan´a temsilci olarak tâyin edilmişti. Bu sıralarda Câbir genç bir delikanlı idi. O da babası ile beraber Akabe´de bulunup bî´at etmişti. Yedi kızkardeşi olup, erkek kardeşi yoktu. Ümmü Ma´bed, kızkardeşlerinin en üstünü idi.

Şehîd olmanı isterdim Câbir bin Abdullah hazretleri Bedir savaşına katılamadı. Uhud savaşına katılmak için Resûlullah efendimizden müsaade istedi. Resû... Devamı


Ebû Katâde

Ebû Katâde

Resûlullahın süvârilerinden.

Peygamber efendimizin develerini Medînede otlağa götürme vazîfesini, bir çobanla birlikte Peygamberimizin hizmetçisi Rebâh üzerine almıştı. Gâbe dağının yokuşuna vardıkları zaman, Gatafan ve Fezârîlerden kırk atlı baskın yaparak, Ebû Zerin oğlunu şehîd ettiler ve develeri götürdüler.

Sabahleyin durumu öğrenen Seleme bin Ekvâ, hemen Rebâhı Medîneye haber vermek için gönderdi. Kendisi de yüksekçe bir yerden yardım çağrısında bulundu ve gelecek yardım kuvvetini beklemeden, tek başına eşkıyânın ardına düştü.

Allah yardımcın ol... Devamı


Ebû Zer-i Gıfârî

Ebû Zer-i Gıfârî

Gıfârî kabilesinin reisi.

Ebû Zer-i Gıfârî, Mekkenin ticâret yolu üzerinde yaşamakta olan Benî Gıfâr kabîlesindendir. Bunlar Arabistanda bulunan diğer kabîleler gibi câhiliye devrinin her çeşit kötülüğünü işliyor ve putlara tapıyordu. Ticâret kervanlarını çevirip, yağmacılık yapmalarıyla tanınmışlardı.

Ebû Zer-i Gıfârî de çevresinin tesîriyle bir müddet kervan soygunlarına katılmıştı. Kavmi arasında atılganlığı ve cesâreti ile şöhret bulmuş, gücü, kuvveti ve yiğitliği ile o çevrede pek meşhur olmuştu.

Putlardan nefret ediyordu Fakat o, bütün bun... Devamı


Ebüdderdâ

Ebüdderdâ

Kâdılık yapan sahâbîlerden.

Ebüdderdâ hazretleri, Bedir seferi sırasında Müslüman oldu. Önceleri puta tapardı. Bir gün Ebüdderdânın ana bir kardeşi Abdullah bin Revâha ile Muhammed bin Mesleme, Ebüdderdânın bulunmadığı bir sırada evine girerek putunu kırdılar.

Niye mâni olamadın? Ebüdderdâ, eve dönünce, hem putun kırıklarını topluyor, hem de diyordu ki: - Yazıklar olsun sana! Ne diye seni kıranlara mâni olmadın? Onları ne diye üzerinden defedemedin?

Zevcesi Ümmüdderdâ dedi ki: - Eğer o, bir kimseye fayda verebilse veya gelecek bir zararı önleyebilse id... Devamı


Fâtima Binti Esed

Fâtima Binti Esed

Hazret-i Alinin annesi.

Fâtima binti Esed, İslâmın başlangıcında Müslüman olmuştur. Resulullah efendimiz, İslâmiyeti, önceleri açıktan açığa bildirmedi. Üç yıl bir gizlilik devresi geçti. Tedrici, yani yavaş yavaş bir yol takip ediliyordu.

Ahiret ile korkut! Üç sene sonra, nihayet İslâmiyeti açıktan bildirme zamanı gelmişti. Nereden ve kimden başlanacağı Resul-i ekreme vahiy ile bildirildi. Allahü teâlâ Suara suresinin 214. ayet-i kerimesinde mealen şöyle buyurmaktadır: (Ey Resulüm, sen, önce en yakın akraba ve hısımlarını Allahın dinine davet ederek,... Devamı


Hafsa Binti Ömer

Hafsa Binti Ömer

Peygamberimizin hanımlarından.

Hazret-i Ömerin kızı olan Hazret-i Hafsa, önce Huneys bin Huzafe ile evlendi. Huneys ile ilk muhacirlerden olup, önce Habeşistana, sonra Medineye hicret etti. Huneys, Bedir ve Uhud gazvelerine katılıp, Uhudda yaralanıp, Medinede sehit oldu.

Hazret-i Hafsa, genç yaşında dul kalınca; babası Hazret-i Ömer hicretin üçüncü yılında, Hazret-i Ebu Bekire ve Hazret-i Osmana, Kızımı alır mısınız diye teklif etmiş, onlar da, Düşünelim demişlerdi.

Sebebi nedir? Birgün Resulullah efendimiz, her üçü ve başkaları yanında iken, Ha... Devamı


Huzeyfe Bin Yemân

Huzeyfe Bin Yemân

Sevgili Peygamberimizin sırdaşı.

Huzeyfe bin Yemân hazretleri şöyle anlatıyor: "Hendek savaşının en şiddetli safhaya ulaştığı bir sırada, bir gece yarısı Eshâb-ı kirâmdan bir grup olarak Resûlullahın yanında idik. Öyle bir gecede bulunuyorduk ki, ondan daha karanlık bir gece görmemiştik. Bu şiddetli karanlıkla birlikte gök gürültüsünü andıran korkunç bir rüzgâr da esmeye başlamıştı.

Ok ve taş atma Bu sırada müşrik ordusu, telâşa kapılıp, kendi aralarında anlaşmazlığa düşmüşlerdi. Peygamber efendimiz bize onların bu hâlini haber verdi. Resûluluh efendi... Devamı


Hamza bin Abdülmuttalip

Hamza bin Abdülmuttalip

Şehîdlerin efendisi.

Abdullah ibni Mesûd buyuruyor ki: Müşriklerden Velîd adında birinin bir putu vardı. Safâ tepesinde toplanırlar, bu puta ibâdet ederlerdi. Bir gün Peygamber efendimiz, onların yanına gitti ve onları îmâna davet etti. Kâfir olan bir cinnî, o putun içine girdi ve sevgili Peygamberimiz için uygun olmayan sözler sarfetti. Peygamber efendimiz üzüldüler.

Teşrif eder misiniz? Başka bir gün şahsını görmediği bir kimse, Peygamber efendimize selâm vererek dedi ki: - Yâ Resûlallah! Kâfir olan bir cinnî sizin için münâsib olmayan şeyler ... Devamı


Meymune Binti Hâris

Meymune Binti Hâris

Peygamberimizin hanımlarından.

Hazret-i Meymune, Hazret-i Abbasın hanımı Ümm-i Fadlın kızkardeşi idi. İlk önce cahiliyye devrinde Mesud bin Amr ile evlenmişti. Ondan ayrılınca, Ebû Rühüm bin Abdiluzza ile nikâhlandı. Bu da vefat edince dul kaldı.

Meymune dul kaldı Resulullah efendimiz, Hicretin yedinci senesi Hayberin fethinden sonra, Zilkade ayında, umre niyeti ile yola çıktı. Cuhfede bulunduğu sırada Hazret-i Abbas ile buluşunca, Hazret-i Abbas, Ya Resulallah! Meymune binti Hâris dul kaldı. Onu kendine hanımlığa alsan olmaz mı diye teklifte bulund... Devamı


Mikdâd Bin Esved

Mikdâd Bin Esved

Resûlullahın süvârilerinden.

Hicretin ikinci yılında Bedir savaşı başlayacağı sırada, Peygamberimiz Eshâbın ileri gelenlerini toplayıp onlarla istişâre etti. Henüz Müslümanlar çok azdı.

Harp için hazırlıkları yok sayılırdı. Maddî imkânları azdı. Önce Hazret-i Ebû Bekirin ve Hazret-i Ömerin fikirlerini aldı. Onlardan herbiri: - Hiçbir hizmet ve fedâkârlıktan geri durmayız, diyerek, Resûlullahın dilediği gibi hareket etmesini istediler.

Ne ise bize bildir Hazret-i Mikdâd şöyle konuştu: -Ey Allahın Resûlü! Cenâb-ı Hakkın emirleri ne ise, bize bildi... Devamı


Sa d Bin Mu âz

Sa´d Bin Mu´âz Ensârın en hayırlılarından.Muhammed aleyhisselâmın bi´setinin onuncu yılı başlarında Medîne´den gelen 12 kişi, Peygamberimizle görüşüp Müslüman oldular. Birinci Akabe bîatı denilen bu görüşmeden sonra, Peygamber efendimiz, Kur´ân-ı kerîmi ve İslâmiyeti öğretmek üzere, Mus´ab bin Umeyr´i Medîne´ye gönderdiler. Mus´ab bin Umeyr Medîne´de fevkalâde bir gayretle çok kimsenin Müslüman olmasını sağladı. Faaliyetlerini yürütmek üzere Sa´d bin Mu´âz´ın teyzesinin oğlu olan Es´ad bin Zürâre´nin evine yerleşmişti. Bu sebeple Sa´d bin Mu´âz, o zaman Araplar arasında akrabaya karşı hak... Devamı

Selmân-ı Fârisî

Selmân-ı Fârisî Ehl-i beytten sayılan İranlı sahâbî.Eshâb-ı kirâmdan olan Selmân-ı Fârisî hazretleri, İslâmiyeti bulmasını ve ebedî saâdete kavuşmasını şöyle anlatmıştır: Ben İranın, İsfehan şehrinin Cey köyündenim. Babam köyün en zengini olup, arazimiz ve malımız çoktu. Babamın tek çocuğu idim. Beni herkesten çok severdi. Bunun için benim üzerime titrerdi. Evden çıkmama izin vermezdi. Sâhibi sen olacaksın Babam Mecûsî (ateşperest) olduğu için, Mecûsîliği de bana, evde, tam olarak öğretti. Evde devamlı bir ateş yanar, biz ona tapar, secde ederdik. Babamın malı ve mülkü çok olduğu için, be... Devamı

Übeyy Bin Kâ´b

Übeyy Bin Kâ´b

Kırâati ile meşhûr sahâbî.Sevgili Peygamberimiz sordular: - Yâ Übeyy! Allahın kitâbında en büyük âyet hangisidir? Hazret-i Übeyy bin Kâ´b cevap verdi: - Allah ve Resûlü, daha iyi bilirler. Efendimiz aynı suâli üç kere tekrarladılar. Üçüncü kere sorduklarında Hazret-i Übeyy dedi ki: - Yâ Resûlallah, Kitâbullahın en büyük âyeti, Âyet-el Kürsî´dir. Bu cevap üzerine Peygamber efendimiz mübârek ellerini onun göğsüne koyarak buyurdular ki: - İlim sana mübârek olsun! Şu dört Müslümandan öğrensinler Birgün de Peygamber efendimiz;- Kur´ân-ı kerîm öğrenmek isteyenler, şu dört Müslü... Devamı

Üsâme Bin Zeyd

Üsâme Bin Zeyd Resûlullahın çok sevdiği sahâbîlerden.Peygamber efendimizin Hazret-i Mâriyeden doğan, oğlu Hazret-i İbrâhim, 629 senesinde birbuçuk yaşında iken süt annesi Ümmü Bürdenin evinde bulunuyordu. Peygamber efendimiz, oğlunun hastalandığını işitince, Hazret-i İbrâhimin yanına gittiler.Sen de mi ağlıyorsun yâ Resûlallah? Onu kucağına aldıklarında, can vermek üzereydi. Peygamberimizin mübârek gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Sen de mi ağlıyorsun, yâ Resûlallah? diyen Hazret-i Abdurrahman bin Avfa buyurdu ki: - Ey ibni Avf, benim bu ağlamam bir acımadan ibârettir. Ben, ölen kimsede... Devamı

Üseyd Bin Hudayr

Üseyd Bin Hudayr Eshâb-ı kirâmın sancaktarlarından.Medîne´ye İslâmiyeti öğretmek için gelen Mus´ab bin Umeyr Medîne´de fevkalâde bir gayretle çok kimsenin Müslüman olmasını sağladı. Faaliyetlerini yürütmek üzere Sa´d bin Mu´âz´ın teyzesinin oğlu olan Es´ad bin Zürâre´nin evine yerleşmişti. Bu sebeple Sa´d bin Mu´âz, o zaman Araplar arasında akrabaya karşı hakâretten kaçınmak âdet olduğu için, bu işe mâni olma teşebbüsünde de bulunamadı. Sen işini bilen adamsın Ancak bir kabîle reisi olarak bu işe de el koymak istiyordu. Bu maksatla kabîlesinin ileri gelenlerinden Üseyd bin Hudayr´a dedi k... Devamı

Zeyd Bin Sâbit

Zeyd Bin Sâbit En meşhur vahiy kâtibi Sahâbî.Sevgili Peygamberimiz, Medîneye hicret ettikleri zaman, Müslümanlar, akın akın gelip bîat ediyorlardı. Bunlar arasında bir de, küçük çocuk vardı. Gözleri ışıl ışıl parıldıyordu. Peygamber efendimiz onun başını okşadılar. Bu sırada oradakilerden biri, Resûlullaha dedi ki: - Yâ Resûlallah! Bu çocuk, Neccaroğullarına mensuptur. Size indirilen, Kuran-ı kerim âyetlerini ezberlemiştir. Bunun üzerine, Peygamber efendimiz tebessüm ederek, çocuğa sordular: - Senin adın ne, yavrum? - Zeyd, efendim... Sâbitin oğlu Zeyd. - Ne kadar âyet ezberledin bakalım!... Devamı

Zeyneb Binti Cahş

Zeyneb Binti Cahş Peygamberimizin hanımlarından.Hazret-i Zeyneb validemiz, Peygamberimizin halasının kızı olup, ilk iman edenlerdendi. Mekke´den Medine´ye hicret etti. Önceleri, Resulullahın azatlı kölesi olan Zeyd bin Hârise ile evli idi. Zeyd bin Hârise, Hazret-i Zeyneb´in hakkını gözetemediğinden ayrıldılar. Beni ona sen ver! Resul aleyhisselam, halasının kızının durumuna üzülüp, onun şerefini iâde etmek ve onu üzüntüden kurtarmak için, Hazret-i Zeyneb´i nikâh etmek istedi. Hazret-i Zeyneb bunu işitince, sevincinden iki rekat namaz kılıp, şöyle duâ etti: - Ya Rabbî! Senin Resulün beni ... Devamı


Mübarek gecelerle ilgili çeşitli sorular

Sual: Peygamberin doğumunu yani Mevlid kandilini kutlamak, mübarek geceler ihdas etmek bidattir. Hatta bazı İslam ülkelerinde de böyle bilinir. Çoğunluğa uymak lazım. CEVAP İfade tarzınız bir mezhepsizden ziyade bir misyonerin ifade tarzına çok benziyor. Yoksa mezhepsizler bilmeden misyonerlerin kuklaları mı oldu? Bir müslüman böyle soramaz. Peygamber efendimizin... der. Böyle diyorlar, doğrusu nasıldır, gibi sorular sorar. Siz ise Peygamber, Peygamberin... diyorsunuz. İfadelerinizden o yüce Peygambere inanmadığınız şüphesi hasıl oluyor. Biz yine sizin müslüman olduğunuza inanarak, buna gö... Devamı

İslam Nedir?

İslâm Ne Demektir İslâm: Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) in Allah tarafından getirip tebliğ ettiği şeyleri kabul etmek, Allah´a ve peygambere itaat ederek bunları kabul ettiğini göstermektir. Kısaca: İslâm, inandığını yaşamak demektir. İslâm´ın Temel Esasları İslâmın esasları beştir: 1) Kelime-i Şehadet Getirmek: Kelime-i Şehadet, "Eşhedü enlâ ilâhe illellâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh." cümlesini söylemektir. Anlamı: "Ben şahitlik ederim ki, Allah´tan başka Tanrı yoktur, ve yine şahitlik ederim ki, Hz. Muhammed (s.a.s.) Allah´ın kulu ve peygamberidir." 2) Namaz Kılmak: ... Devamı


Cenaze Namazı Nasıl Kılınır?

Cenaze namazı ölen kimse için kılınır. Ölü için yapılan duadır. Müslüman kardeşin günah ve kusurlarının bağışlanmasını Allah´tan dilemek, ona son vazifeyi yapmak için cenaze namazı kılınır. Cenaze namazı, farz-ı kifayedir.

Cenaze namazının rükûnleri, dört tekbir ile kıyamdır. Selâm vermek vacibdir. Cenaze namazında rükû ve secde yoktur. Kerahat vakitlerde kılınmaz. Cenaze namazı için de abdest almak gereklidir.

Cenaze Namazı ile ilgli Hadis-i Şerif:

 

Ebû Hüreyre radıyallahu anhden rivayet edildiğine göre, siyah bir kadın - veya siyah bir genç- Mescid-i Nebevîyi ... Devamı


Cenaze namazında nasıl dua edilir?

Cenaze namazı niyet ve dört tekbir ile kılınır. Niyet etmeksizin veya tekbirlerden birini getirmeksizin kılınacak namaz sahih olmaz. Niyet aslında kalben yapılır, dil ile de söylenilmesi sünnettir. Niyette, ölünün erkek veya kadın veya sabî (çocuk) olduğu belirtilir.

 

İmam olan zat, "Allah rızası çin, hâzır olan cenaze namazını kılmaya ve cenaze için dua etmeye" diye niyet ederek namaza başlar. İmamete niyet lâzım gelmez. Cemaat da aynı şekilde niyet eder, ayrıca, "uydum imama" derler. Yalnızca "uydum imama" denilmesi de yeterlidir. Cenaze namazının rükünleri, kıyâm ile tekbi... Devamı


Hac ve Umre Malzemeleri © 2009
Hac - Umre ve İslamiyet Hakkında Genel Bilgiler Sİtemizde