Cehennem

Hz. ÂDEM (a.s.)

 

İlk insan, ilk peygamber, insanlığın babası. Allah´u Teâlâ Hz. Âdem´i topraktan (turâbtan) yarattı. (Hûd, 11/61; Tâha, 20/55; Nuh, 71/18) Yüce Allah yeryüzünde bir halife yaratacağını meleklerine bildirdiği zaman; ilim, irade ve kudret sıfatlarıyla donatacağı bu varlığın yeryüzüne uyum sağlaması için maddesinin de yeryüzü elementlerinden olmasını dilemiştir:

"Sizi (aslınız Âdem´i) topraktan yaratmış olması onun ayetlerindendir. Sonra siz (her tarafa) yayılır bir beşer oldunuz." (er-Rum, 30/20)

Allah´u Teâlâ Hz. Âdem´i yaratırken maddesi olan toprağı çeşitli hâl ve saf... Devamı


Hz. NÛH (a.s)

 

Allah Teâlâ´ya ibadeti terkedip, tapınmak için kendilerine putlar edinen ve böylece yeryüzünde ilk defa fesada uğrayan bir kavmi tevhid akidesine döndürmek için gönderilen peygamber. "Ulul-Azm" peygamberlerin ilki olan Nûh (a.s)´ın, kavmini tevhide döndürmek için verdiği mücadele, Kur´an-ı Kerim´de uzunca zikredilmektedir. Adı, kırk üç ayrı yerde zikredilen Nûh (a.s)´ın kıssası, şu surelerde mufassal olarak ele alınmıştır: el-A´raf, Hûd, el-Müminûn, eş-Şuârâ, el-Kamer ve kendi adıyla adlandırılmış olan, Nûh suresi.

Nûh (a.s), Adem (a.s)´dan yaklaşık olarak bin sene sonra gön... Devamı


Hz. MUHAMMED (s.a.s)

 

Hak din olan İslâm´ın son peygamberi (Hicretten önce 53-H.11/571-632).

Doğumu, Çocukluğu ve Gençliği:

İnsanlığı hakka ve hakikata sevkedip dünya ve ahiret saadetlerini sağlamak üzere Allah Teâlâ tarafından gönderilen peygamberlerin sonuncusu ve alemlerin rahmeti olan Peygamber Efendimiz, genellikle kabul edildiğine göre 20 Nisan (12 Rabiulevvel) 571 Pazartesi günü Mekke´de doğdu. İslâm tarihi kaynakları, Hz. Peygamber´in nesebi ta Hz. Adem´e kadar sıralanan Şecere tabloları ile belirlemişlerdir. Bu kaynaklarda Hz. Peygamber´in yirminci göbekten atası olan Adnan´a kada... Devamı


Abdest duaları ve manaları

Abdest duaları ve manaları Sual: Abdest dualarının Arapçasını bilmeyen, Türkçesini okusa caiz midir? Başka bir şey okuyabilir mi? Her uzvu yıkarken nasıl dua etmelidir?CEVAPAbdest dualarını bilmeyen, Türkçesini okumalıdır. Türkçesini de bilmeyen kelime-i şehadet getirir veya bildiği başka duaları okur. Mesela Rabbena âtina...yı okur.Önce Euzü Besmele çekilir. Bize İslam dinini veren, imanı ihsan eden ve suyu temizleyici, İslamı nur kılan Allahü teâlâya hamdü senalar olsun denir. Her uzvu yıkarken aşağıdakiler gibi dualar okunur:Ağza su verirken: Ya Rabbi, Kur´an okurken, seni anarken, sa... Devamı

Tebbet Suresi

Tebbet Suresi:

     Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebbe. Mâ agnâ anhü mâlühû ve mâ keseb. Seyaslâ nâren zâte leheb. Vemraetühû hammâletelhatab. Fî cîdihâ hablün min mesed.

MÂNÂSIEbû Leheb´in iki eli kurudu, kendisi de (helâk oldu!). Ne malı fayda verdi ona, ne de kazandığı. O, (dünyada benzeri görülmemiş) bir alevli ateşe yaslanacak. Gerdanında hurma liflerinden bükülmüş bir iple odun taşıyan karısı da!

Tefsir - Bu sûrede bahis konusu Ebû Leheb, Peygamberimizin öz amcasıdır. Fakat ne yazık ki bu, İslâm´ın en azılı düşmanlarından idi. Peygamber Efendimiz, yakınlarını İslâ... Devamı


Peygamberlerin en üstünü

Peygamberlerin en üstünü

Peygamber efendimiz, Peygamberlerin en üstünü ve sonuncusudur. Allahü teâlânın yarattığı varlıkların en şereflisi Muhammed aleyhisselâmdır. Her şey Onun hürmetine yaratıldı. O, Allahü teâlânın resûlü, son peygamberidir. Allahü teâlâ bütün peygamberlerine ismiyle hitâb ettiği hâlde, Ona Habîbim (sevgilim) diyerek hitâb etmiştir. Nitekim Allahü teâlâ bir hadîs-i kudsîde: Sen olmasaydın, sen olmasaydın, hiçbir şeyi yaratmazdım! buyurdu. Bütün mahlûkâtı Onun şerefine yaratmıştır. Allahü teâlâ kullarına râzı olduğu ve beğendiği yolu göstermek için çeşitli kavimler... Devamı


Aliyyül Mürteda

Aliyyül Mürteda

Allahın arslanı ve Resûlullahın dâmâdı.

Halifeliği devrinde zuhur eden fesatçılarla mücadele ettiğinden, sükun ve huzur bulamamıştır. Hükumet idaresinde Hazret-i Ömerin yolunu tutmuştur. Her işin emniyet ve istikamet dairesinde yapılmasına çalışır, halka şefkat gösterirdi. Her tarafta askeri birer merkez vücude getirmişti.

Hakkında bir kaç ayet-i kerime nazil olup, pek çok hadis-i şerifle medhedildi. Ehl-i sünnetin gözbebeği, evliyanın reisi, kerametler hazinesidir. Adalet, ilim, cömertlik, merhamet ve diğer yüksek faziletleri kendisinde toplamıştır. Pe... Devamı


Talhâ Bin Ubeydullah

Talhâ Bin Ubeydullah

İlk Müslüman olanlardan.

Hazret-i Talhâ bin Ubeydullah, Resûlullah efendimizin; "Talhâ ve Zübeyr, Cennette komşularımdır" hadîs-i şerifiyle medhedilen sahâbidir.

Hazret-i Talhâ, ticâretle uğraştığı için sık sık Mekke dışına çıkardı. Bu seyâhatlerinden birinde Şam yakınlarında Busra kasabasında bir panayıra gelmişti. Burada bir râhip; - Panayıra gelenlere sorun; içlerinde Mekke´den gelen var mı? diye seslendi. Talhâ bin Ubeydullah: - Evet, ben Mekkeliyim, dedi. - Ahmed zuhûr etti mi? - Ahmed kimdir? - Abdullah bin Abdülmuttalib´in oğludur. Orası O´n... Devamı


Abdullah Bin Mes ûd

Abdullah Bin Mes´ûd

Kur´ân-ı kerîmi açıktan okuyan ilk sahâbî.

Abdullah bin Mes´ûd hazretleri, Eshâb-ı kirâmın meşhûrlarından olup, ilk îmâna gelenlerdendir.

Gençliğinde fakîr idi. Bundan dolayı çobanlık yapıyordu. Bir gün koyun güderken Peygamber efendimiz ve Hazret-i Ebû Bekir ile karşılaştı. Resûlullah efendimiz: - Ey genç! İçmemiz için sütün var mı? diye sordu. O da:

- Yok efendim, deyince, Peygamber efendimiz, hiç yavrulamamış bir koyunun memesini elleri ile sıvazlayıp, duâ etti. Koyunun memesi derhal süt ile doldu. Hazret-i Ebû Bekir, büyük bir kap getirip... Devamı


Abdullah Bin Zübeyr

Abdullah Bin Zübeyr

Medîne´de muhâcirlerden ilk doğan sahâbî.

Abdullah bin Zübeyr, Medînede muhâcirlerden ilk dünyaya gelen çocuktur. Hicretten yirmi ay sonra 622 de Medîne yakınındaki Kubâda dünyaya gelince, Muhâcirler çok sevinip rahatladılar. Çünkü Yahûdîler, Biz muhâcirlere sihir yaptık, çocukları olmayacak diyorlardı.

Bu mübârek zâtın doğumu, Yahûdîlerin yalanlarının ortaya çıkmasına sebep oldu. Resûlullah efendimiz ona duâ edip, ismini Abdullah, künyesini de Ebû Bekir koydu. Diğer künyesi Ebû Hubeyb idi.

İsmini Resûlulla koydu Hişâm bin Urve şöyle anlatmış... Devamı


Ammâr Bin Yâser

Ammâr Bin Yâser

Şehîd oğlu şehîd.

Ammâr bin Yâser, ilk Müslümanların otuzuncusudur. Süheyb-i Rûmî ile birlikte, Dâr-ül Erkam´da aynı vakitte Müslüman olmuşlardı. O zaman Peygamber efendimiz Dâr-ül Erkam´da bulunuyordu. Ammâr bunu şöyle anlatıyor:

Bir gün Hazret-i Erkam´ın evinin önünde Hazret-i Süheyb bin Sinan´a rastladım. Ona dedim ki: - Burada ne yapıyorsun? - Sen ne yapıyorsun? - Ben içeri gireceğim ve Hazret-i Muhammed´in sözlerini dinleyip bildirdiği dîne gireceğim. Müslüman olacağım. - Ben de aynı maksatla buraya geldim.

İçeri beraber girdik Böylece ikimi... Devamı


Dıhye-i Kelbî

Dıhye-i Kelbî

Cebrâil aleyhisselâmın, şekline girdiği sahâbî.

Dıhye-i Kelbî ticâretle meşgul olup, çok zengindi. Kabîlesinin reisiydi. Müslüman olmadan önce de Resûlullah efendimizi severdi. Ticaret için Medîneden ayrılır, her dönüşünde Resûlullahı ziyâret eder ve hediyeler getirirdi. Fakat Peygamberimiz bunlara kıymet vermez ve; - Yâ Dıhye, eğer beni memnun etmek istiyorsan îmân et! Cehennem ateşinden kurtul, buyurur, onun îmân etmesini isterdi. Dıhye ise, zamanı olduğunu söylerdi. Peygamberimiz onun hidâyet bulması için duâ ederdi.

Yüzüne gözüne sürdü Bedir gazâsında... Devamı


Ebû Saîd-i Hudrî

Ebû Saîd-i Hudrî

Çok hadîs rivâyet eden yedi sahâbîden.

Ebû Saîd-i Hudrî hazretleri, Peygamber efendimizin hicretinden sonra yapılan, Medînedeki Mescid-i Nebevînin inşasında çalışmıştı.

Yaşı küçük olması sebebiyle Bedir ve Uhud gazâlarına katılamadı. Bedir gazâsına babası Mâlik bin Sinân katıldı. Şehîd olmak için ön saflarda kahramanca savaştı.

Ebû Saîd-i Hudrî Uhud harbine katılmak için, babasıyla Peygamber efendimize müracaat ettiler. Bu hâdiseyi Ebû Saîd hazretleri şöyle anlatır:

İri kemiklidir Uhud günü Peygamber efendimize arz olunduğum zaman, onüç y... Devamı


İman Nedir?

İman nedir Sual: İman nedir?CEVAPİman, bildirilen altı esasa inanmak ve Allahü teâlâ tarafından bildirilen, Muhammed aleyhisselamın Allahü teâlâ tarafından getirdiği emir ve yasakların hepsine inanmak ve inandığını dil ile söylemek demektir. Amentü şöyledir:Âmentü billahi ve melaiketihi ve kütübihi ve rüsülihi vel yevmil ahiri ve bilkaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ vel ba´sü ba´del mevti hakkun. Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resülühü.[Yani, Allaha, meleklerine, gönderdiği kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayrın ve şerrin Allah... Devamı

Ebüdderdâ

Ebüdderdâ

Kâdılık yapan sahâbîlerden.

Ebüdderdâ hazretleri, Bedir seferi sırasında Müslüman oldu. Önceleri puta tapardı. Bir gün Ebüdderdânın ana bir kardeşi Abdullah bin Revâha ile Muhammed bin Mesleme, Ebüdderdânın bulunmadığı bir sırada evine girerek putunu kırdılar.

Niye mâni olamadın? Ebüdderdâ, eve dönünce, hem putun kırıklarını topluyor, hem de diyordu ki: - Yazıklar olsun sana! Ne diye seni kıranlara mâni olmadın? Onları ne diye üzerinden defedemedin?

Zevcesi Ümmüdderdâ dedi ki: - Eğer o, bir kimseye fayda verebilse veya gelecek bir zararı önleyebilse id... Devamı


Erkam Bin Ebi´l Erkam

Erkam Bin Ebi´l Erkam

Evi ilk vakıf olan sahâbî.

Hazret-i Erkam´ın ataları, Mekke´nin sayılı zengin ve reisleri idiler. Bu sebeple, eskiden beri saygı ve i´tibâr görürlerdi. Kâ´be-i muâzzamanın batı taraflarında, yüksek bir evleri vardı. Beytullahı ziyâret edenler mutlaka, onların evi önünden geçmeye mecburdular. Safâ tepesinde bulunduğu için, uzaktan bile Kâ´be´yi görmek mümkündü.

Evim evinizdir Hazret-i Erkam Müslüman olduktan sonra, sevgili Peygamberimizi evlerine da´vet etti. Peygamber efendimiz de münâsip bir zamanda, Hazret-i Ebû Bekir´le birlikte şeref verdiler.... Devamı


Hamza bin Abdülmuttalip

Hamza bin Abdülmuttalip

Şehîdlerin efendisi.

Abdullah ibni Mesûd buyuruyor ki: Müşriklerden Velîd adında birinin bir putu vardı. Safâ tepesinde toplanırlar, bu puta ibâdet ederlerdi. Bir gün Peygamber efendimiz, onların yanına gitti ve onları îmâna davet etti. Kâfir olan bir cinnî, o putun içine girdi ve sevgili Peygamberimiz için uygun olmayan sözler sarfetti. Peygamber efendimiz üzüldüler.

Teşrif eder misiniz? Başka bir gün şahsını görmediği bir kimse, Peygamber efendimize selâm vererek dedi ki: - Yâ Resûlallah! Kâfir olan bir cinnî sizin için münâsib olmayan şeyler ... Devamı


Kâ b Bin Züheyr

Kâb Bin Züheyr

Peygamberimizin hırkasını verdigi şâir Sahâbî.

Kâb bin Züheyr, Müzeyne kabîlesinden olup, onbir şâir yetiştiren bir âileye mensuptu. Babası Züheyr bin Ebî Sülemî ve kardeşi Büceyr de şâir idi. Kâb bin Züheyrin babası Hırıstiyan ve Yahûdi âlimlerinin yanlarına gider, onları dinlerdi. Onlardan âhir zamanda bir Peygamber gönderileceğini işitmişti.

İşâreti anlamıştı Züheyr, bir gece rüyâsında, gökten bir ip uzatıldığını, o ipten tutmak için elini uzattığı hâlde yetişemediğini görmüştü. Bu rüyâsının, âhir zamanda gelecek olan Peygambere yetişemeyeceğine ve öm... Devamı


Sâbit Bin Kays

Sâbit Bin Kays

Peygamber efendimizin hatîblerinden.

630 senesinde henüz Müslüman olmamış Benî Temim kabîlesinden 80-90 kişilik bir heyet, Peygamber efendimizin huzurlarına gelerek dediler ki: - İzin verirseniz, biz, sizinle övünme yarışı yapmak istiyoruz.

Peygamber efendimiz de izin verince Utarid isminde bir hatib ayağa kalkarak konuştu: - Üzerimizde bol bol ihsânları bulunan yaratıcımıza hamdolsun ki, O buna lâyıktır. O bizi hükümdâr yapmış, pek çok mal ve servet vermiştir. Biz onlarla iyi işler yapıyoruz. O bizi, doğu halkının en güçlüsü, sayıca en kalabalığı, savaş... Devamı


Seddad Bin Evs

Seddad Bin Evs Ailece müslüman olan sahabilerden.Seddad bin Evs, Medineli ensardan idi. Müslüman bir aile ocağında yetişti. Yaşı küçük olduğu için, Resulullah efendimizin gazalarına katılamadı. Ancak Resulullah efendimizin huzurunda devamlı bulunarak yüksek derecelere ve ilimlere kavuştu. Peygamber efendimizin vefatından sonra Şamda, Filistinde, Beyt-ül-Mukaddeste ve Humusta bulundu. Uykum kaçıyor Seddad bin Evs, eshabın faziletlilerindendir. Geniş bir bilgiye sahipti. Devrinde, her ilimde kendisine müracaat edilirdi. Yumuşak huylu, açık sözlü, hiddet zamanında gadabına hakim idi. İbadett... Devamı

Ukbe Bin Âmir

Ukbe Bin Âmir Eshâb-ı suffadan.Ukbe bin Âmir, Medîne otlaklarında koyun güderdi. Peygamber efendimizin Medîne´ye hicret ettiğini de dağda haber almıştı. Artık orada duramazdı. Gidecek, o yüce Peygamberi görecekti. Koyunları oracakta bıraktı, doğruca Medîne´nin yolunu tuttu. Geldi, Resûlullahı sordu. Misâfir kaldığı evi öğrenir öğrenmez soluğu huzurunda aldı. Suffa eshâbından oldu Kâinatın Efendisini karşısında görünce çok sevindi, birden dünyası genişledi, gönlü aydınlandı. Uçacak gibiydi. İçi içine sığmıyordu. O zamana kadar böyle bir heyecan yaşamamış, bu kadar sevinmemişti. Rûhundaki d... Devamı

Orucun ve Ramazan ayının fazileti

Orucun ve Ramazan ayının fazileti

Sual: Ramazan ayının önemi nedir?CEVAPBu konuda imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etm... Devamı

Nafile oruç ve fazileti

Sual: Nafile orucun da sevabı olur mu?CEVAPOruç kazası olmayanın nafile oruç tutması çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Bir gün nafile oruç tutana kimseye, yeryüzü dolusu altın verilse, o orucun sevabını karşılamaz.) [İbni Neccar](Gizleyerek, bir gün nafile oruç tutana, Allahü teâlâ, Cennetini ihsan eder.) [Hatib]Sual: Ramazandan sonra her ay oruç tutmak isteyen hangi günler tutmalıdır?CEVAPHer ay 3 gün oruç tutmak çok iyidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Her [kameri] ayda, üç gün oruç tutmak, bütün yılı oruçlu geçirmek gibi sevaptır.) [Buhari](İbrahim aleyhisselam, her ayd... Devamı

Oruçla ilgili çeşitli sual cevaplar

Sual: Derslerimi daha iyi anlamak için, bazı günler oruç tutmasam, bayramdan sonra kaza etsem sakıncası var mı?CEVAPOruç tutmak, derslere engel olmaz. Bilakis destek olur. Mide çok doyarsa insanın kafası o kadar çalışmaz. Aç olanın zekası keskin, anlayışı kuvvetli olur. Bu, daha işin tıbbi yönü. Allahü teâlânın rahmeti ihsanı ise ayrı. Onu akıl almaz. Ders için oruç tutmamak haram olur. Ramazan günü oruç tutmak büyük nimettir. Bu nimetten mahrum kalmamalı. Oruç tutmayı ganimet bilmelidir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:(Ramazanda bir gün oruç tutmayan, onun yerine bütün yıl oruç tutsa, o bir... Devamı

Şevval ayında oruç

Sual: Şevval ayında oruç tutmak sevab mıdır?CEVAPHer zaman oruç tutmak sevabdır. Hadis-i şerifte, (Oruç, Cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır) buyuruldu. (Buhari)Şevval ayında tutulan orucun çok sevabı vardır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Ramazandan sonra Şevval ayında da 6 gün oruç tutan, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur.) [Taberani](Ramazan orucuyla Şevvalde de 6 gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş sayılır.) [İbni Mace](Ramazan ayı orucu on aya, Ramazandan sonra tutulan 6 gün oruç da iki aya mukabil olur ki, böylece bir yıl oruç tutma sevabına kavuşulur.) [İbni Huzeyme]Bazı... Devamı

Regaib gecesi

Sual: Regaib gecesi ne zamandır? Bu geceye mahsus namaz var mı?CEVAPReceb-i şerifin ilk Cuma gecesine Regaib gecesi denir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü teâlâ, bu gecede, mümin kullarına, ragibetler, yani ihsanlar, ikramlar yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua red olmaz ve namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir.Bu gece, Peygamber efendimizin babasının evlendiği gece değildir. Böyle söylemek yanlıştır. Resulullahın dokuz aydan önce dünyayı teşrif etmiş olduğunu bildirmek olur ki, ... Devamı

Cuma günü

Sual: Cumanın özelliği nedir? Niye kıymetlidir?CEVAP1- Bir hadis-i şerif meali şöyledir:(Allah katında günlerin efendisi Cumadır. O kurban ve Ramazan bayramı günlerinden de faziletlidir. Cuma gününde şu beş özellik vardır: 1- Hazret-i Âdem o gün yaratıldı. 2- O gün yeryüzüne indirildi. 3- O gün vefat etti. 4- O günde öyle bir an vardır ki, günah veya akrabalarla ilişkiyi kesme konularında olmamak şartıyla kul Allahü teâlâdan bir şey isterse Allahü teâlâ mutlaka onu verir. 5- Kıyamet o gün kopacaktır. Allaha yakın hiç bir melek, hiçbir gök, hiçbir yer yoktur, hiçbir rüzgar, hiçbir dağ ve taş yo... Devamı

Kutlu doğum haftası

Sual: Kutlu doğumu, miladi yıla göre kutlamak caiz midir? CEVAPDinimizde mübarek geceler, hicri yıl ile kutlanır. Bütün ibadetlerde ve dini faaliyetlerde kameri aylar esas alınır. Hac, oruç, kurban ve bayram günleri kameri aylara göre tespit edilir. Haccı Allahü teâlânın bildirdiği zilhicce ayında yapmayıp da, miladi bir ayda, mesela hep ocakta yapmak, orucu, ramazanda değil de, hep şubatta tutmak, dini değiştirmek olur. Bütün mübarek geceler de, kameri aylara göre tespit edilir. Kadir gecesini ramazanda değil de, şubat ayında aramak, Berat Gecesini şaban ayında değil de, temmuz ayında kutlama... Devamı

Üç ayların faziletleri

Receb ayıDört kıymetli aydan biridir. Bir âyet-i kerime meali:(Allahın, gökleri ve yeri yarattığı günden beri, ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü, haram [hürmetli] olan aylardır) [Tevbe 36]Resulullah efendimiz, Receb ayına çok değer verir ve "Ya Rabbi, Receb ve Şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazana eriştir" diye dua ederdi.Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Haram aylar, Receb, Zilkade, Zilhicce ve Muharremdir.) [İbni Cerir](Haram aylarda Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri oruç tutana iki yıllık ibadet sevabı yazılır.) [Taberani](Haram aylarda bir gün oruç tutup bir gün yemek ço... Devamı

Mallarınızı zekat ile koruyun

Sual: Zekâtın önemi nedir?CEVAPKuran-ı kerimde, çok yerde namazla zekât beraber bildiriliyor. (Namazı kılın, zekâtı verin) buyuruluyor. Zekât vermeyene, Allah lanet eder. Kıtlıklara maruz kalır, temiz malını kirletmiş olur, o mal telef olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Allaha ve Resulüne inanan, zekât versin!) [Taberani](Zekat vermekle müslümanlığınız mükemmel hâle gelir.) [Bezzar](En faziletli ibadet namaz, sonra zekâttır.) [Taberani](Hastayı sadakayla, malı zekâtla koruyun!) [Deylemi](Allahü teâlâ, malınızın temizlenip güzelleşmesi için zekâtı farz kıldı.) [Hakim](Zekât vermeyenin namaz... Devamı

İmanın ve İslam´ın şartları

İmanın ve İslam´ın şartları Sual: Her müslümanın bilmesi gereken zaruri iman bilgilerini kısaca bildirir misiniz?CEVAPZaruri gereken iman bilgisi, imanın ve İslamın şartlarıdır. Kısaca aşağıda bildiriyoruz. Geniş olarak Amentünün esasları kısmında bilgi var. İmanın şartları şunlardır:1- Allaha inanmak Allahü teâlâ, vacib-ül-vücud [varlığı lazım olan] ve hakiki mabud ve bütün varlıkların yaratıcısıdır. Ondan başka ilah yoktur. Allahü teâlâ zamandan, mekandan münezzehtir. Hiçbir şeye benzemez.Allahü teâlânın, sıfat-ı zatiyyesi altıdır: Vücud, Kıdem, Beka, Vahdaniyyet, Muhalefet-ün lil-havad... Devamı

Doğru iman ve imanı korumak

Doğru iman ve imanı korumak Sual: Ahirette kurtulmak neye bağlıdır?CEVAPBazıları Allaha inanan herkesin Cennete gideceğini sanıyor. Bu çok yanlıştır. Amentüdeki altı esastan birine inanmayanın imanı geçersizdir. Bunun için inanmak değil, doğru inanmak önemlidir. Ahirette kurtulmak, ibadetin çok olmasına değil, doğru imana bağlıdır. İhlaslı ameli az da olsa, hatta hiç ameli olmasa, zerre kadar doğru imanı olsa yine Cennete girer. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:(Kalbinde zerre kadar imanı olan Cehennemde kalmaz.) [Buhari, Müslim]Dünyadan herkes ahirete yolculuk yapıyor. Herkes bir vasıt... Devamı

Gayba iman esastır

Sual: Tam İlmihalin iman bahsinde, Seyyid Abdülhakim efendi imanı şöyle tarif ediyor:Server-i âlem olan Muhammed aleyhisselamın, Peygamber olarak bildirdiği şeyleri, akla, tecrübeye ve felsefeye danışmaksızın, tasdik ve itikat etmektir, inanmaktır. Akla uygun olduğu için tasdik ederse, aklı tasdik etmiş olur. Resulü tasdik etmiş olmaz. Veya, Resulü ve aklı birlikte tasdik etmiş olur ki, o zaman Peygambere itimat tam olmaz. İtimat tam olmayınca, iman olmaz. Çünkü, iman parçalanamaz. Akıl, Resulullahın bildirdiklerini uygun bulursa, bu aklın kâmil, selîm olduğu anlaşılır. Bu tarif, aklı dışlamıy... Devamı

Kelime-i tevhidin manası

Kelime-i tevhidin manası Sual: Kelime-i tevhidin manası nedir?CEVAPMüslüman olan bir kimseye, ilk önce (La ilahe illallah, Muhammedün resulullah) kelimesinin manasını bilmek ve inanmak farzdır. Bu kelimeye Kelime-i tevhid denir. Kısaca manası, (Allahtan başka ilah yoktur. Muhammed aleyhisselam da Onun Resulüdür) demektir.Kelime-i tevhidin manasını, Ehl-i sünnet âlimleri şöyle açıklıyor:İnsanlar yok idi. Sonradan yaratıldı. İnsanların bir yaratanı vardır. Her varlığı, O yaratmıştır. Bu yaratan birdir. Ortağı, benzeri yoktur. Bir ikincisi yoktur. O, hep var idi. Varlığının başlangıcı yoktur... Devamı

Berzah Hayatı

Berzah Hayatı

Bera bin Azib (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Ensardan bir adamın cenazesinin peşinden, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte kabre kadar gittik. Henüz daha kabri açılmamıştı. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kıbleye doğru oturdu, biz de Onun etrafında oturduk. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) elinde yere vurduğu bir değnek vardı. Bir göğe, bir yere bakmaya başladı. Gözlerini üç defa kaldırıp indirdi. İki ya da üç defa:

Kabir azabından Allaha sığınınız! dedi.

Sonra Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

Allah... Devamı


Allah isteyene verir

Allah isteyene verir

Sual: (Allah, ilmi isteyene, malı istediğine verir) deniyor. Malı da, ilim gibi isteyene vermez mi? İstemediği hâlde verdiği de olmaz mı?

CEVAP

Evet, ilim gibi, malı da isteyene verir. İstemediği hâlde verdiği de olur. İki âyet-i kerime meali:

(İsteyene âhiret nimetlerini, isteyene de dünya nimetlerini veririz.) [Şura 20]

 

(Yalnız dünya için yaşamak, eğlenmek isteyenlerin çalışmalarının karşılığını, hiçbir şey esirgemeden [sağlık, mal, para, makam, şöhret gibi] bol bol veririz. Bunlara âhirette yalnız Cehennem ateşi vardır. Eme... Devamı


İyi, hakiki bir Müslüman olmak

İyi, hakiki bir Müslüman olmak

Sual: İyi bir Müslüman olabilmek için ne yapmalı, nasıl bir yol takip etmelidir?

Cevap: İslâm dininin temeli üçtür. Bunlar; ilim, amel ve ihlastır. İlim, iman, fıkıh ve ahlak bilgileridir. Bunlar, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından öğrenilir. Amel, bu bilgilere uygun işlerdir. İhlas ise, ilmin ve amelin, Allah rızası için, yani Allahü teâlânın sevgisini kazanmak için elde edilmesidir. Bu üç temel şeye malik olan Müslümana İslâm âlimi ve Hakiki Müslüman denir. Bu üç temel şeyden biri noksan olup da, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarına uymayan... Devamı


Hac ve Umre Malzemeleri © 2009
Hac - Umre ve İslamiyet Hakkında Genel Bilgiler Sİtemizde